Logo

11. Hukuk Dairesi2024/6883 E. 2025/554 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, davalıya verdiği boş çekin anlaşmaya aykırı olarak doldurulup icra takibine konulduğunu iddia ederek, borçlu olmadığının tespitini ve icra takibinin iptalini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Çekin avans amaçlı verildiği ve bedelsizliğinin ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, davacının çek keşide tarihinden sonra yaptığı ödemelerin çek borcuna mahsuben yapıldığının kabulü gerektiği ve davacının çek keşide tarihinden önceki ödeme iddialarını ispatlayamadığı gözetilerek yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2009/92 Esas, 2013/265 Karar

HÜKÜM : Ret

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 600.000,00 TL bedelli çeke dayalı olarak müvekkili hakkında icra takibine giriştiğini, müvekkilinin bu çekten dolayı borcunun bulunmadığını, davacı şirketin davalıdan inşaat malzemesi satın aldığını, bedelini nakit, banka havaleleri ve çeklerle ödediğini, bu inşaat işinde davalıya boş olarak imzalayarak verdiği çekin, davalı tarafından 05.12.2006 keşide tarihli ve 600.000,00 TL bedelli düzenlenerek icra takibine geçildiğini, taraflar arasında 600.000,00 TL bedele karşılık gelen ticari alım satım ilişkisi olmadığını, icra takibine konu çekten sonraki çek koçanlarının 2000-2002 yıllarında kullanıldığını, davalının bu çekten dolayı görülen ceza davasında, çeki mal karşılığında keşide tarihinden en az 1 yıl önce aldığını belirtiğini, Ceza Mahkemesince, çekin 2003 tarihinde önce keşide edilmiş olduğunun tespit edilmiş olduğunu, belirtilen hususların çekin keşide tarihinin en az 5 yıl sonraki bir tarihte ve 600.000,00 TL bedelle davalı tarafça doldurulup bankaya ibraz edildiğini ve davalının haksız kazanç peşinde olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, ayrıca çekin verildiği tarih olarak kabul gören tarihte YTL biriminin olmaması ve olmayan bir para birimi ile çek doldurulamayacağının davalının haksızlığını ortaya koyduğunu ileri sürerek davaya konu çekten dolayı borçlu bulunmadığının tespitine, takibe konu çekin taraflarına iadesine, icra takibinin iptaline, alacağın %40'ı oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığını, bu davanın açıldığı 05.02.2009 tarihinden sonra 02.03.2009 tarihinde davaya konu icra takibindeki alacağa mahsuben 30.000,00 TL ödeme yapıldığını, icra takibinin dayanağı kambiyo senedi niteliğinde çek olup, ödeme vasıtası niteliğinde illetten mücerret olduğunu, yazılı delille borcun ödendiğinin kanıtlanması gerektiğini, davacı borçlunun kendisi tarafından Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/82 E. sayılı dosyasına sunduğu iyileştirme projesinde ve alacaklı listesinde davalının alacağını aynen kabul ve ikrar edildiğini, davacının davalı müvekkilinden sadece bir inşaat için malzeme almadığını, 2000 Aralık ayından 2005 Aralık ayına kadar süre gelen bir alışveriş olduğunu, kurduğu samimiyet neticesi borç para da aldığını, karşılıklı hesaplaşma sonucu aralarında sağladıkları mutabakat sonucu düzenlenen 01.04.2006 tarihli tutanak başlıklı belgeyi tanzim ve imza altına aldıklarını, belgede davaya konu borcun kabul edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, taraflar arasında 2001 yılında başlayan ticari ilişkide davacı ödemeleri bakımından ticari defter kayıtlarında yer alan işlemler sonucu oluşan bakiyeler arasında takip tarihi itibariyle 29.572,54 TL davalı lehine fark bulunduğu, farkın bir kısmının davalı faturalarından kaynaklandığı, sunulan havale ve EFT dekontlarından davacı ödemelerinin davalı firma hesabına yapıldığının bankalardan gelen yazı ile doğrulandığı, takip tarihinden sonra davacı tarafından dava konusu çek nedeniyle 68.000,00 TL ödemede bulunulduğu, ödemelerin detayını tespite yarar herhangi bir veri bulunmadığından davalı kayıtlarındaki davacı ödemeleri ile davacı kayıtlarındaki ödemelerin karşılaştırılmasına ve dolayısıyla ödemelerle ilgili farkı oluşturan işlemlere yönelik bir tespit yapılamadığı, davacının çekin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu ve bedelsiz olduğunu kanıtlayamadığı 01.04.2006 tarihli tutanakta, geçmiş yıllarda kalan borcun tasfiyesi konusunda 600.000,00 TL bedelli senet düzenlendiğinin belirtildiği, takibin durdurulması için tedbir kararı verilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; somut olayda ödeme vasıtası olan çekin avans amaçlı verildiği ve bedelsizliğinin ispat yükünün davacı üzerinde olmasına, çek keşide tarihinden sonra yapılan ödemelerin o çeke istinaden yapıldığının kabul edilecek olmasına, davacının ödeme iddialarının ise alınan bilirkişi raporları ile çek keşide tarihinden önce yapılmış olması nedeniyle yerinde bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

V. SONUÇ: Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 05.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.