"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/723 Esas, 2023/1314 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararı iptali ve marka hükümsüzlüğü davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin “boyteks” asıl unsurlu tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “BAYTEKS+şekil” ibaresini 35, 40. sınıflarda marka olarak tescil ettirmek üzere davalı Kuruma başvurduğunu, 2016/94181 kod numarasını alan başvuruya müvekkilince yapılan itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından kısmen kabul edildiğini, başvuru kapsamından bir kısım hizmetlerin çıkarıldığını, başvurunun tümden reddi istemiyle bu karara yaptıkları itirazın ise YİDK tarafından reddedildiğini, başvuru kapsamında kalan hizmetler ile müvekkili markalarının kapsamlarında yer alan mal ve hizmetler arasında benzerlik bulunduğunu, müvekkili markalarının tanınmış olduklarını ve bu nedenle de başvurunun tescil edilemeyeceğini, 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin (556 sayılı KHK) 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası koşullarının somut olayda gerçekleştiğini, yine aynı maddenin üçüncü ve beşinci fıkraları gereğince de başvurunun reddinin gerektiğini, başvurunun kötü niyetle yapıldığını ileri sürerek, YİDK'in 2018-M-1432 sayılı kararının iptalini, tescili halinde markanın hükümsüzlüğünü talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Bayteks İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; müvekkili başvurusunun kapsamında kalan hizmetlerin, davacının itirazına mesnet markaların kapsamlarında yer alan mal ve hizmetlerden farklı olduğunu, davacı markasının tanınmış marka niteliği taşımadığını, 556 sayılı KHK'nın 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında iddiaların gerçeği yansıtmadığını, ticaret unvanına dayalı davacı iddiasının da haksız olduğunu, kötü niyet iddiasının da ispatlanamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde; başvuruya konu marka ile itiraza mesnet markaların benzerlik, ayırt edicilik düzeyleri ile kapsamdaki mal ve hizmetlerin ilişkisi gözetildiğinde kalan mal ve hizmetler için ilişkilendirme ve karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, eskiye dayalı kullanım sebebiyle iltibas ihtimalinin doğmadığını, kötü niyetin ispatlanamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, dava konusu başvuru kapsamında yer alan 40. sınıftaki “Adi metallerin işleme hizmetleri.” ile davacının 2015/50589 sayılı markasının kapsamında yer alan 6. sınıftaki “Değerli olmayan maden cevherleri. Adi metaller ile bunların alaşımları ve yarı mamulleri.” malları, dava konusu başvuru kapsamında yer alan 40. sınıftaki “Gıdaların işlenmesi hizmetleri.” ile davacının 2015/50589 sayılı markasının kapsamında yer alan 43. sınıftaki “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.”, başvuru kapsamında yer alan 40. sınıftaki “Hayvan kesim hizmetleri.” ile davacının 2015/50589 sayılı markasının kapsamında yer alan 44. sınıftaki “Veterinerlik ve hayvan üretme, besicilik, nalbantlık ile ilgili hizmetler.”, dava konusu başvuru kapsamında yer alan 40. sınıftaki “Saraçlık hizmetleri.” ile davacının 2015/50589 sayılı markasının kapsamında yer alan 18. sınıftaki “Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları.” malları arasında benzerlik bulunduğu, bu mal ve hizmetlerin, aynı tüketici kitlesine hitap eden, birbirlerinin yerine ikame edilebilen, hammadde/ mamül ilişkisi olan ve birbirlerini bütünleyici/ tamamlayıcı mal ve hizmetler olduğu, bunların dışında kalan hizmetler yönünden ise taraf marka kapsamları arasında bir benzerlikten söz edilemeyeceği, davacının “BOYTEKS” ibareli markaları ile dava konusu “BAYTEKS” ibareli markalar arasında, tekstil sektörü ile ilgili hizmetler yönünden iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerlik bulunmadığı, tekstil ile ilgili olan hizmetler dışında kalan hizmetler yönünden ise taraf marka işaretlerinin iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik taşıdığı, bu kapsamda emtia benzerliğinin yalnızca başvuru kapsamında kalan 40. sınıftaki “Adi metallerin işleme hizmetleri. Gıdaların işlenmesi hizmetleri. Hayvan kesim hizmetleri. Saraçlık hizmetleri.” yönünden oluştuğu, bunun dışında başvuru kapsamında kalan hizmetler yönünden ise emtia benzerliği koşulunun gerçekleşmediği, gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, YİDK'nın 2018-M-1432 sayılı kararının, 40. sınıftaki “Adi metallerin işleme hizmetleri. Gıdaların işlenmesi hizmetleri. Hayvan kesim hizmetleri. Saraçlık hizmetleri.” yönünden kısmen iptaline, davalı şirket adına tescilli 2016/94181 sayılı “BAYTEKS+Şekil” ibareli markanın, 40. sınıftaki “Adi metallerin işleme hizmetleri. Gıdaların işlenmesi hizmetleri. Hayvan kesim hizmetleri. Saraçlık hizmetleri” yönünden kısmen hükümsüzlüğüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararı iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 556 sayılı KHK'nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
V. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, tarafların temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı harcın istek halinde davalılara iadesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine, 19.09.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.