Logo

11. Hukuk Dairesi2025/1342 E. 2025/2063 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ticaret sicilinden terkin edilen şirketin, derdest bir davayla sınırlı olarak ihyası talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesi ve ilgili tebliğ hükümleri uyarınca, şirket yetkilisine ihtar yapılmadan gerçekleştirilen terkin işleminin usulsüz olduğu ve bu nedenle şirketin derdest davayla sınırlı olarak ihyasına ve ek tasfiyesine karar verilmesinde hukuki isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1401 Esas, 2024/1359 Karar

HÜKÜM : Davanın kabulü

(Yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmek suretiyle)

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2021/248 E., 2021/593 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili adına yüklenici şirketler aleyhine işçi alacağının tahsili talebiyle açılan davada hüküm altına alınan alacakların müvekkili tarafından ödendiğini ve ödenen bedelin rücuen tahsili için Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/361 E. sayılı dosyasında açılan davada ... Gıda ve Pazarlama Sanayi Limited Şirketi'nin sicilden terkin edildiğinin anlaşıldığını, taraf teşkili için dava dışı ... Gıda ve Pazarlama Sanayi Limited Şirketi'nin ihyasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek ... Gıda ve Pazarlama Sanayi Limited Şirketi'nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; şirketin yasal prosedüre uygun olarak kapatıldığını, terkin tarihinde şirketin alacak ve borçlarının, derdest davalarının Müdürlük tarafından bilinemeyeceğini, davanın açılmasına sebebiyet verilmediğini ve yasal hasım olunduğundan aleyhlerine yargılama gideri ile vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini savunmuştur .

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı TTK) geçici 7/16 hükmünde bu maddenin uygulanmasına ilişkin düzenlemenin Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca yapılacağının belirtildiği, Resmi Gazetenin 30.12.2012 tarih ve 28513 sayılı nüshasında yayınlanan "Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin" tebliğ kapsamında gerek 6102 sayılı TTK'nın geçici 7/4-a hükmü ve gerek tebliğin 6. maddesinde Müdürlük tarafından yapılacak tebliğin şirketin kayıtlı son adresine ve temsil ve ilzama yetkili kişilere yapılması gerektiği açıklanmış olmasına rağmen, davalı Müdürlük tarafından ihyası istenen şirket yetkili temsilcilerine ihtar yapılmamış olması nedeniyle terkin işleminin usulüne uygun olmadığı, tescil kararıyla şirketin eski haline döneceği ve terkin işleminin başından beri yapılmamış gibi sonuç oluşacağı,

usulsüz terkin edilen şirket terkin öncesi ve sonrasında tasfiyeye tabi tutulmadığından tasfiye memuru atanmasına ve ek tasfiye yapılmasına gerek olmadığı, yargılama giderlerinden usule aykırı terkin sebebiyle Sicil Müdürlüğünün sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, ... Gıda ve Pazarlama Sanayi Limited Şirketi'nin Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/361 E. sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, karar kesinleştiğinde kararın bir örneğinin tescil ve ilânı için Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ek tasfiye kararı ile ihya ve tasfiye işlemlerinin yapılması için de şirkete tasfiye memuru atanması gerektiği gözetilerek karar verilmesi gerekirken şirketin ek tasfiyesine karar verildikten sonra şirkete tasfiye memuru atanmamasında isabet görülmediği, öte yandan yukarıda açıklandığı üzere ihyası talep olunan şirket yetkilisine ihtar usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden yapılan terkin işleminin usul ve yasaya uygun olmayıp davalı Müdürlüğün işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiği ve davalı aleyhine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı temsilcisinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı temsilcisinin sair istinaf itirazlarının reddine, yeniden hüküm tesis edilerek; davanın kabulüne, ... Gıda ve Pazarlama Sanayi Limited Şirketi'nin 6102 sayılı TTK'nun 547. maddesi uyarınca, Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/361 E. sayılı dava dosyası ve bu dosyada verilecek kararın infazı işlemleri ile sınırlı olarak ek tasfiyesine, tasfiye memuru olarak son yetkili Hasan Keskin'in atanmasına, tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına karar verilmiş, karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden terkin edilen dava dışı şirketin görülmekte olan davayla sınırlı olarak ihyası istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 24.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.