Logo

11. Hukuk Dairesi2025/1357 E. 2025/1989 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ipotek malikinin, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması talebine karşılık, davalı bankanın asıl borçlunun kredi kartı borcundan dolayı bu talebi reddetmesi üzerine açılan ipoteğin fekki davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın, ipoteğin fekki talebine karşı, teminat altına alınan kredi kartı borcunun ödenmediğini ileri sürmesine rağmen, ipotek bedelinin davacı tarafından depo edilerek borcun tamamının karşılanması gözetilerek, yerel mahkemenin ipoteğin fekkine karar vermesi direnme yoluyla onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/392 Esas, 2024/1447 Karar

HÜKÜM : Direnme

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bartın 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin taşınmazı üzerinde davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, 10.02.2011 tarihinde davalı bankaya gönderilen ihtarname ile dava dışı asıl borçluya bu tarihten sonra kredi kullandırılmaması hususunun bildirildiğini, ipoteğin kaldırılması talebi üzerine davalı bankanın dava dışı asıl borçlunun 2013 yılı kredi kartı borçları nedeniyle bu talebi reddettiğini belirterek müvekkilinin taşınmazı üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında dava dilekçesini davalı bankaya 15.900,85 TL borçlu olduğunun tespiti ile bu kısmın bankaya ödenmek suretiyle ipoteğin fekki yönünde davanın kabulüne karar verilmesi yönünde ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu ipoteğin müvekkilinin her türlü sebepten doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olduğunu, dava dışı asıl borçlunun borçlarının ödenmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, davalı bankanın aşamalardaki beyanlarında ipoteğin kredi kartının teminatı olması nedeniyle kredi kartı alacakları ileri sürülerek ipoteğin fekkedilemeyeceğinin belirtildiği, asıl borçlu ile genel kredi sözleşmesi ve kredi ilişkisinin devam ettiği yönünde bir savunma yapılmadığı, dosyaya ekli diğer banka alacak takip dosyaları ile davalı bankanın hesapları kat ederek asıl borçlu ile olan kredi alacaklarını takibe aktardığı gözetildiğinde ipoteğin süresiz olmasının önemi kalmadığı, davalı bankanın ipoteği fekketmeme sebebini kredi kartı alacağına dayandırmış olmakla artık süresiz ipotek teminatı değil, dava tarihi ve usul ekonomisi gözetilerek davacının depo talep etmesi halinde depo tarihi itibarı ile davalı bankanın alacağını hasrettiği kredi kartı borcu nazara alınarak depo emrinin sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden direnme kararı verilmesi gerektiği, istinaf aşamasında alınan bilirkişi raporu ile davalı bankanın asıl borçludan kredili mevduat hesabı ve kredi kartı alacağı bulunduğunun tespit edildiği, davalı bankanın 10.01.2017 tarihli yazı cevabında bankanın kredi kartı nedeniyle 15.025,15 TL asıl, 14.056,85 TL faiz, vergi ve masraflar olmak üzere toplam 29.083,00 TL alacağı bulunduğunun bildirildiği, davalı banka vekilinin beyanlarının da dava dışı asıl borçlunun kredi kartından kaynaklanan borçlarının devam ettiği yönünde olduğu, bu durumda davalı bankanın ipotek ile teminat altına alınan alacağının kredi kartıyla sınırlandırıldığının kabul edilmesi gerektiği, aşamalarda alınan tüm raporlarda davalı bankanın dava dışı asıl borçludan 15.026,15 TL asıl alacağı bulunduğunun tespit edildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda faiz hesabı dava tarihi itibarıyla yapılmış olup ipotek ile teminat altına alınan bedelin yargılama aşamasında ödendiği durumlarda borç miktarının dava tarihi itibarıyla değil, rapor tarihi itibarıyla hesaplanması gerektiği, davalı banka tarafından 15.026,15 TL kredi kartı alacağının 12.05.2015 tarihinde tasfiye olunacak alacaklar hesabına aktarıldığı, bu durumda 12.05.2015 tarihi ile İlk Derece Mahkemesince hükme dayanak alınan 20.10.2017 bilirkişi rapor tarihi arası faiz hesabı yapıldığı, buna göre anılan tarihler ve TCMB faiz oranları gözetildiğinde toplam işlemiş faiz miktarının 8.640,72 TL, anılan miktarın %5'i olan BSMV'nin ise 432,03 TL olduğu tespit edildiği, Dairece yapılan hesaplama doğrultusunda davalı bankanın rapor tarihi olan 20.10.2017 tarihi itibarıyla 15.026,15 TL asıl, 8.640,72 TL işlemiş faiz, 432,03 TL BSMV olmak üzere toplam 24.098,80 TL alacağı bulunduğu, davacının bakiye 8.198,05 TL'nin de depo edilmesinin sağlandığı, davalı bankanın ipotek ile teminat altına alınan toplam 24.098,80 TL'nin davacı ipotek maliki tarafından depo edilmek suretiyle karşılandığı gerekçesiyle Dairenin önceki kararında direnilmesine, taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ipoteğin fekki istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 373/5 hükmü gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede; yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde Bölge Adliye Mahkemesince verilen direnme kararında bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

V.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 ve 373/5 hükümleri uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 20.03.2025 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.