"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1992 Esas, 2023/1339 Karar
BİRLEŞEN İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2017/379 E. SAYILI DOSYADA
BİRLEŞEN İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2017/778 E. SAYILI DOSYADA
HÜKÜM : Yeniden esas hakkında kurulan hüküm ile asıl davada 70.000,00 TL'lik çek yönünden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, diğer çekler yönünden davanın reddine, birleşen davaların reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tavşanlı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
(Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)
SAYISI : 2017/41 E., 2020/319 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleşen davalarda davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; davacı vekilinin birleşen davalara karşı yaptığı her bir temyiz isteminin miktar itibari ile reddine; asıl dava yönünden ise temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçelerinde; asıl davada, taraflar arasındaki anlaşma gereğince müvekkili tarafından davalı şirkete farklı tutarlarda 16 adet avans çekinin verildiğini, buna rağmen davalının malzeme teslim borcunu yerine getirmediği gibi çekleri de iade etmediğini ileri sürerek dava konusu çeklerden dolayı davalı şirkete borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen bir kısım çek bedellerinin davalıdan istirdatına karar verilmesini dava etmiş; birleşen İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/379 E. sayılı dosyasında, asıl davaya konu çeklerden 31.01.2017 tarihli 50.000,00 TL bedelli olan çekten dolayı; birleşen İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/778 E. sayılı dosyasında ise asıl davaya konu edilen çeklerden 31.08.2017 tarihli 60.000,00 TL bedelli çekten ötürü davacının borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Asıl ve birleşen davalarda davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; davacının bedelsizlik iddiasını yazılı belge ile kanıtlanması gerektiğini, karşı yanca sunulan 07.05.2017 tarihli sözleşme ve ekinde yer alan tahsilat makbuzlarındaki imzaların müvekkili şirketin yetkilisi ...'ya ait olmadığını savunarak asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.
2.Birleşen İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/379 E. sayılı dosyasında davalı ... vekili; birleşen İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/778 E. sayılı dosyasında davalı ... Hanifi İnanç-İnpar Elektrik vekili cevap dilekçelerinde davanın reddini istemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş, hüküm, asıl ve birleşen davaların davacısı şirket vekili ile birleşen davaların davalıları ... Su Armatürleri Ltd. Şti. ve ... vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ödeme aracı olan çeklerin avans olarak verildiğinin davacı yanca ispatlanması gerektiği, davacı tarafından delil olarak gösterilen sözleşmedeki ve tahsilat makbuzlarındaki imzaların, davalı şirket yetkilisi ...’ya ait olmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ile belirlendiği, bu itibarla anılan sözleşmenin davalı şirketi hukuken bağlamaması ve istirdada konu 103.000,00 TL tutarlı çeklere ilişkin herhangi bir delil sunulmaması nedeni ile avans iddiasının kanıtlanamadığı, ancak aynı davacı tarafından İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesine eldeki davaya konu 31.07.2017 keşide tarihli, 70.000,00 TL bedelli çek nedeniyle açılan menfi tespit davasında, davanın ... Su Armatürleri…Ltd Şti. bakımından kabulüne, belirtilen dosyanın diğer davalısı bakımından ise reddine karar verilmesi nedeni ile bu çek yönünden davanın konusuz kaldığının gözetilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu; yine birleşen davalarda, davalı ... Su Ürünleri Armatürleri Ltd. Şti. bakımından, derdestlik nedeni ile davanın reddi gerekirken esastan ret kararı verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile istinaf edenlerin başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, asıl davada 31.07.2017 keşide tarihli, 70.000,00 TL bedelli çek nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, diğer çekler bakımından davanın reddine, birleşen davaların, davalı şirket yönünden usulden, davalı gerçek kişiler bakımından ise esastan reddine karar verilmiş, karar asıl ve birleşen davalarda davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleşen dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
1.Davacı vekilinin birleşen davalara yönelik yaptığı temyiz istemlerinin incelenmesinde; miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması halinde anılan Kanun'un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre, davacı yanca, birleşen İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/379 E. sayılı dosyasında temyize konu edilen alacak miktarının 50.000,00 TL; birleşen İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/778 E. sayılı dosyasında temyize konu alacak tutarının 60.000,00 TL olduğu, bu miktarların her birinin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşıldığından, davacı vekilinin birleşen davalara yönelik temyiz dilekçelerinin miktar itibari ile reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2.Davacı vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince; İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin birleşen davalara yönelik temyiz isteminin miktar itibari ile ayrı ayrı REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davacı vekilinin asıl davaya karşı temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince asıl davada verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 24.03.2025 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.