Logo

11. Hukuk Dairesi2025/62 E. 2025/2307 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Geçerli bir ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve alacak talebi davasında, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Dairenin önceki bozma ilamında uygulanan kanun maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve ilk derece mahkemesince zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesine rağmen davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin HMK 326/1 ve TMK 4. maddeleri uyarınca hakkaniyete aykırı olması gözetilerek, vekalet ücretine ilişkin kısmı düzeltilmek suretiyle ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin yurt dışında birçok ülkede yatırılan paraların istenildiği her an geri çekilebileceği ve karşılığında yüksek oranda faiz verileceği garantisi ile müvekkilinin davalı tarafa para verdiğini, ancak ödenen paranın bir türlü geri alınamadığını ileri sürerek, taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine ve ödenen paranın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının şirketin ortağı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, zamanaşımı nedeniyle davanının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, geçerli ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve alacak talebine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

1.Dosyadaki yazılara, İlk Derece Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 373/4 hükmü uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Dairemizin 23.10.2023 tarihli bozma ilamı ile dava konusu uyuşmazlığa uygulanan 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 41. maddesinin, Anayasa Mahkemesi'nin 18.05.2023 tarihli, 2020/11 E. ve 2023/98 K. sayılı iptal kararı ile Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edildiği, bu durumda İlk Derece Mahkemesince ve Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararların yasal dayanağının ortadan kalktığı gerekçesiyle tarafların iddia ve savunmaları ile ilk itirazları değerlendirilerek davanın esası hakkında bir karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesinin, "dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına" dair kararının resen bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş fakat kendisini vekil ile temsil ettiren davalı şirket yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir.

HMK'nın 326/1 hükmü "Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.

" şeklinde ise de somut dosyada yaşanan yargılama süreci kanun koyucunun tasarrufu nedeniyle gerçekleşmiş olduğundan her iki tarafa da kusur izafe edecek bir durum söz konusu olamayacaktır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesinde yer alan “Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir” hükmü gereğince hakimin her bir tarafın yaptığı yargılama giderini kendi üzerinde bırakması keza tarafların leh ve aleyhine vekalet ücretine hükmetmemesi hakkaniyete daha uygun düşecektir. Bu itibarla İlk Derece Mahkemesince verilen kararın davalı taraf yararına hükmedilen vekalet ücreti yönünden bozulması gerekir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın 370/2 hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

V.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bent uyarınca davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 6. bendinde yer alan (...Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT'ne göre hesaplanan 27.897,86 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine...) ibaresinin çıkartılmak suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 10.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.