"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2019/203 E., 2020/269 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili banka ile dava dışı ... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi (Eski Ünvanı ... ve Tekstil San. Tic. Ltd. Şti.) arasında 05.10.2016 tarihinde imzalanan 8.000.000,00 TL bedelli genel ... sözleşmesi ile 15.12.2016 tarihli 12.000.000,00 TL bedelli genel ... sözleşmesine istinaden borçlu şirkete ... kullandırıldığını, davalılardan ...'in 05.10.2016 tarihli sözleşmeyi, her iki davalının ise 15.12.2016 tarihli sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, borçlunun ... hesaplarının 06.12.2018 tarihli ihtarı ile kat edildiğini, borcun süresi içerisinde ödenmemesi üzerine başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığını, müvekkilinin alacağının belgelerle sabit olduğunu ileri sürerek itirazının iptali ile takibin devamına ve alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin ortağı olduğu dava dışı borçlu şirketin kullandığı kredinin ... ... (...) kapsamında kullanılan işletme sermayesi kredisi olduğunu, ... kredilerinin kullanılmasını düzenleyen kararname uyarınca tazmin talebinden önce firmalara yapılandırma imkanı tanınması gerektiğini, alacaklı davacı bankaca borçlu şirkete yapılandırma imkanı sağlanmadığını, borçlu şirketin konkordato sürecinde olduğunu ve kesin mühlet kararı verildiğini, davacı bankanın alacağının konkordatoya tabi olması nedeniyle davanın reddinin gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Diğer davalı, süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamış, aşamalarda davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının Taksitli Ticari ... alacak tutarı yönünden; 1.460.978,42 TL asıl alacak, 14.989,55 TL akdi faiz, 749,48 TL ... ve asıl alacağa yıllık %29,28 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi, ... Ticari ... alacak tutarı yönünden; 13.766,35 TL asıl alacak, 1.851,28 TL akdi faiz, 92,56 TL ... ve asıl alacağa yıllık %54,00 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi, Spot ... alacak tutarı yönünden; 133.589,14 TL asıl alacak, 6.786,44 TL akdi faiz, 699,33 TL ... ve asıl alacağa yıllık %54,00 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi talebinde haklı olduğu, diğer yandan ... tarafından kefil olunan tutarın bankaya ödenmesi akabinde imzalanan protokol gereği banka takibi ... adına devam etmekte olduğundan davalı tarafın aksi yöndeki itirazları kabul edilmediği, alacağın likit ve hesaplanabilir olduğu ve davalı/borçluların itirazlarında haksız olduğundan icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiği, kötüniyet tazminatı için koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... ile davacı banka arasındaki ilişkinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesindeki müteselsil kefalet ilişkisinden farklılık taşıdığı, protokol ve anılan özel düzenlemelere tabi olduğu, bu hükümler karşısında ... ... A.Ş. tarafından yapılan kefalet ödemesi bulunması halinde, ... veren bankanın icra takibine devam ederek tahsil ettiği bedelden tazmin edilen kefalet miktarını ... ... A.Ş.'ye aktaracağı, bu durumda bankaca ... kefaleti ile verilen kredinin takip ve tahsili için işlemler yapılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, kefaletin geçerli şekilde kurulduğu, hesabın kat edildiği, kefalet sözleşmesinde iptali gerektirir bir genel işlem koşulunun bulunmadığı, davalının kefaletinin doğmuş ve doğacak ... borçlarını kapsadığının kefalet beyanında belirtildiği, davalının kefaleti ile kullandırılan kredinin tamamen ödenerek sona erdirildiği, yeni teminatlar alınarak borçlu şirkete yeniden ... kullandırıldığı, bu kapsamda kefaletin sona erdiğinin usulüne uygun delillerle kanıtlanmadığı, davalının istinafa başvurusundan sonra sunduğu dilekçede bu yöne ilişkin olarak ileri sürülen soyut beyanların dikkate alınamayacağı, takip konusu borcun geçerli şekilde düzenlenmiş olan kefalet sözleşmesinin kapsamında kaldığı gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 17.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.