"İçtihat Metni"
Borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan sanıklar ... ve ...'in, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmalarına dair Mersin 3. İcra Ceza Mahkemesinin 27.01.2022 tarihli ve 2021/330 Esas, 2022/19 Sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair Mersin 4. İcra Ceza Mahkemesinin 04.04.2022 tarihli ve 2022/5 değişik iş sayılı kararı aleyhine ... Bakanlığının 30.10.2023 gün ve 94660652-105-33-21011-2022-KYB sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.12.2023 gün ve KYB-2023/116577 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 06.06.2018 tarihli ve 2018/3315 Esas, 2018/7246 Karar sayılı ilamında; "...tebligat gideri, tahsil harcı ve peşin harcın ayrı ayrı rakamsal olarak gösterilmediği, takip öncesi ve sonrası faiz ile ödeme taahhüdünden son taksit tarihine kadar işleyecek faizin taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmediği gibi, alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı, bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında usulüne uygun olarak gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğu dolayısıyla sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediği..." şeklinde yer alan açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, 2004 sayılı Kanun'un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiğinden, 24.03.2021 tarihli taahhütnamede toplam faiz miktarı olarak 10.600,68 Türk Lirası gösterilmiş ise de, başvuru harcı, tebligat gideri ve peşin harç ayrı ayrı rakamsal olarak gösterilmediği, taahhüt tutanağında alacaklı vekili tarafından borçlunun aşağıda yer alan taahhüdünü aynen yerine getirmesi kayıt ve şartıyla, borçlunun vermiş olduğu kısmi taahhüdü kabul ederek taahhüt tarihinden sonra işleyecek faizden feragat ettiklerini beyan etmeleri nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanıkların üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraatlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Mersin 4. İcra Ceza Mahkemesinin 04.04.2022 tarihli ve 2022/5 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4-d. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıklar hakkında borçlunun ödeme şartını ihlâli eylemlerinden dolayı hükmolunan tazyik hapislerinin kaldırılmasına, bu eylemlerle ilgili olarak sanıklar hakkında verilen tazyik hapisleri infaz edilmekte ise derhal salıverilmelerine,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca bozma nedeninin cezanın kaldırılmasını gerektirdiği belirlendiğinden,
"Sanıklar ... ve ...'in, üzerlerine atılı borçlunun ödeme şartını ihlâl suçunun yasal unsurlarının oluşmaması nedeniyle CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince ayrı ayrı BERAATLERİNE,"
"Karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi dikkate alınarak hesaplanan 5.600,00 TL vekalet ücretinin kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar ... ve ... lehine ayrı ayrı şikayetçiden tahsiliyle sanıklar ... ve ...'e verilmesine,”
"Yargılama giderinin müşteki üzerinde bırakılmasına,"
Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.