Logo

12. Hukuk Dairesi2023/9649 E. 2024/6202 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İpotek akit tablosunun kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediği durumda, alacağı banka/kredi kuruluşundan devralan varlık yönetim şirketinin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıp başlatamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 150/ı maddesinin yalnızca banka ve kredi kuruluşları için geçerli olduğu, varlık yönetim şirketlerinin bu maddeye dayanarak ilamlı icra takibi başlatamayacağı, ancak ipoteğin kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermemesi halinde ilamsız takip yoluna başvurabileceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

DAVACI/BORÇLU : ...

DAVALI/ALACAKLI : ...

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde, şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takip dosyasının kapatılmasını istediği, İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine, borçlunun istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

İİK'nın 149. maddesi; ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız para borcu ikrarını ihtiva etmesi ve alacağın muaccel olması halinde borçluya icra emri gönderileceğini öngörmektedir.

Diğer taraftan, İİK'nın 150/ı maddesinde; "Borçlu cari hesap veya kısa orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi,..." krediyi kullandıran tarafın başvurusu üzerine ve anılan maddede yazılı koşulların oluşması halinde "...icra müdürü 149'uncu madde uyarınca işlem yapar...." hükmü yer almaktadır.

Somut olayda; ipotekli taşınmazın maliki olan şikayetçi borçluya ait taşınmaz üzerine, “ ... ... İnş. Koll. Şti.-... ve ...'in veya kefillerinin bankaya veya bankanın diğer şubelerine Bahreyn Şubesine karşı asaleten ve/veya kefaleten doğmuş ve/veya doğacak tüm kredi borçlarının ... 264.000 TL'sı için ... banka lehine 2. derecede ... %90 değişken faiz oranıyla ... “ ipotek tesis olunduğu, ipoteğin kesin borç (ana para) ipoteği niteliğinde olmadığı, bu nedenle İİK'nın 149. maddesinin uygulanmasının mümkün bulunmadığı, Finansbank A.Ş. lehine tesis edilen ipotek alacağının 26.06.2014 tarihli "Devir ve Temlik Olunan Tahsili Gecikmiş Alacaklar için Temlik Beyanı" sözleşmesi ile Turkasset Varlık Yönetim A.Ş.'ye (birleşme sonucu önce Hayat Varlık Yönetim A.Ş, daha sonra Dünya Varlık Yönetim A.Ş.) temlik edildiği, takibin ise 19.03.2015 tarihinde Turkasset Varlık Yönetim A.Ş. tarafından başlatıldığı anlaşılmaktadır. İİK'nın 150/ı maddesindeki düzenleme, banka ve kredi veren kuruluşlar yönünden olup, diğer gerçek ya da tüzel kişilerin, anılan maddeye dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapmaları mümkün değildir.

Buna göre, banka ve kredi veren kuruluş olmayan Turkasset Varlık Yönetim A.Ş'nin (birleşme sonucu önce Hayat Varlık Yönetim A.Ş, daha sonra Dünya Varlık Yönetim A.Ş.) ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapması usulsüz ise de; ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermemesi, alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yapılmasına engel olmayıp bu durumda borçluya örnek 9 ödeme emri gönderilebilir.

O halde mahkemece, yukarıda yazılı gerekçelerle şikayetin kısmen kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ :

Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, istinaf talebinin esastan reddine ilişkin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin 02.10.2023 tarih ve 2022/384 E.-2023/1462 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,

Ankara 15. İcra Hukuk Mahkemesinin 29.12.2021 tarih ve 2021/1029 E.-2021/1646 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12.06.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.