"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
DAVACILAR : Borçlular: ..., ... Tarım Gıda Ürünleri Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti.
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçluların, takibe dayalı senette ödeme vaadinin bulunmaması nedeniyle kambiyo vasfına haiz olmadığı iddiasıyla icra mahkemesine başvurarak takibin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin süresinden sonra yapıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, kararın borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine İİK’nın 365/1-3. maddesi uyarınca kesin olarak karar verildiği, kararın borçlular tarafından temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 20.03.2024 tarihli ek kararıyla, kararın kesin olarak verildiğinden bahisle temyiz talebinin reddine karar verildiği, borçlular tarafından ek kararın temyiz edildiği anlaşılmıştır.
02.03.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile değişik 2004 sayılı İİK'nın 363/1. maddesi ile aynı Kanunun bazı maddelerinde (m. 134/4, m. 97/5, m. 36/5 gibi), istinaf yoluna başvurulamayacak icra mahkemesi kararları sayılmıştır.
02.03.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 365/1. maddesinde; “İstinaf yoluna başvurma, yasal süre geçtikten sonra yapılır veya istinaf yoluna başvurulmasına olanak bulunmayan bir karara veya vazgeçme nedeniyle itiraz veya şikâyetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikâyete ilişkin olursa, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri gereğince istem İcra Mahkemesince reddedilir” hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin 3. fıkrasında ise; “Bölge Adliye Mahkemesi, birinci fıkra kapsamına girdiği hâlde reddine karar verilmemiş başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince, asıl karar İİK’nın 365/1-3. maddesi uyarınca kesin olarak verilmiş ve borçluların bu karara yönelik temyiz istemi de ek karar ile, (kararın kesin olarak verildiğinden bahisle) reddedilmiş ise de; kambiyo yollu takip nedeniyle borca itirazın 5 günlük hak düşürücü süreden reddine dair kararın kesin olduğuna dair 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda herhangi bir hüküm olmadığından esasa ilişkin kararın İİK'nın 365. maddesi gözetildiğinde temyizi kabil olduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, İstanul Bölge Adliye 23. Hukuk Dairesinin 20.03.2024 tarih ve 2022/3484 E. 2024/236 K. sayılı temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararın oybirliği ile kaldırılmasına karar verilerek, İstanbul Bölge Adliye 23. Hukuk Dairesinin 01.02.2024 tarih ve 2022/3484 E. 2024/236 K. sayılı asıl kararının temyiz incelemesine geçildi:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 427,60 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.