Logo

12. Hukuk Dairesi2024/3342 E. 2024/10528 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Haczedilen taşınmazın borçlunun haline münasip evi olduğu iddiasıyla haczin kaldırılması talebine ilişkin şikayetin kabulü üzerine yapılan istinaf başvurusunun reddine dair temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Haciz tarihinden önce taşınmaz üzerinde tesis edilen ipotek borcunun haciz tarihinde ödenmemiş olması ve ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmaması nedeniyle, borçlunun meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; haczedilen taşınmazın haline münasip evi olduğunu ileri sürerek tapunun 26 parselinde kayıtlı 4 bağımsız bölüm numaralı taşınmaza uygulanan haczin kaldırılmasını talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine hükmedildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.

Borçlunun daha önce ipotek verdiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin, konut kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir.

Somut uyuşmazlıkta; borçlunun şikayete konu taşınmazının tapu kaydına 10.3.2021 tarihinde haciz şerhi uygulandığı, haciz tarihinden önce taşınmaz üzerinde, üçüncü kişi Yapı ve Kredi Bankası A. Ş. lehine, banka tarafından borçlu lehine açılmış / açılacak her türlü krediler nedeniyle borçlunun bankaya karşı doğmuş ve doğacak tüm kredi borçlarının ve bunların faiz, komisyon, ücret, vergi vs.nin teminatı olarak, 03.5.2011 tarihli, 1. derecede ipotek tesis edildiği, Dairemizin 14.10.2024 tarihli eksiklik yazısına cevaben adı geçen ipotek alacaklısı banka tarafından gönderilen 05.12.2024 havale tarihli yazı ile, ipotek konusu kredi borcunun kapatıldığı tarihin 06.5.2021 olarak bildirildiği görülmüştür.

Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince, ipotek alacaklısı bankanın 12.5.2022 tarihli yazı cevabı dikkate alınarak ipotek konusu borcun ödendiği değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiş ise de; borcun ödendiği tarih konusunda bir araştırma yapılmadığından, Dairemizce bu eksiklik giderilmiş ve ipotek konusu borcun, şikayete konu haciz tarihi olan 10.3.2021 tarihinden sonra, 06.5.2021’de ödendiği tespit edilmiştir. Buna göre; ipoteğin zorunlu

ipoteklerden olmamasının yanı sıra haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmediği anlaşıldığından, borçlunun meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağının kabulü gerekir.

O halde, şikayete konu taşınmaz üzerinde, hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibariyle ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipotek bulunduğundan, İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi ve alacaklının istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ :

Alacaklının temyiz isteminin kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 15.02.2024 tarih ve 2023/1149 E. - 2024/278 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA),

Gaziantep 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 23.5.2023 tarih ve 2022/133 E. - 2023/150 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12.12.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.