Logo

12. Hukuk Dairesi2024/3909 E. 2024/8323 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Haczedilen mallar üzerinde üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunması üzerine açılan şikayet davasında, icra mahkemesinin yetkisini aşarak istihkak iddiasının esasını incelemesi ve haczin İİK 96-97. maddelerine göre yapılmış sayılmasına karar vermesi doğru mudur?

Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesinin şikayet üzerine haciz mahallindeki ilk duruma göre mahcuzun kimin elinde olduğunu tespiti ile yetkili olduğu, istihkak davasında ise mülkiyet karinesi ve ispat yükünün daha geniş delillerle tartışılacağı gözetilerek, icra mahkemesinin yetkisini aşarak istihkak iddiasının esasını incelemesinin ve haczin İİK 96-97. maddelerine göre yapılmış sayılmasına karar vermesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalılardan üçüncü kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Talep, alacaklının İİK 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayet ile terditli olarak ileri sürdüğü istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir.

Mahkemece, menkulün üçüncü kişi elinde haczedildiğinin kabulünün gerektiği, ispat külfetinin alacaklı üzerinde olduğu, alacaklının şikayetinin yerinde olmadığı, istihkak davası yönünden ise, malın borçlu tarafından 06/08/2021 tarihinde davadışı Aksüs Şirketinden satın alındığı, bu tarihten önce davalı kişinin mala ilişkin ardiye alacağının doğduğu, davacı alacaklının davalı 3. kişinin haczedilen mal üzerinde hapis hakkı bulunmadığını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı alacaklı istinaf yoluna başvurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesince, hacizde borçlunun hazır olmadığı, 3.kişi antrepo şirketi yetkilisi tarafından, haczedilen malın dava dışı Aksüs Yapı şirketine ait olduğu, bu şirketin kendilerine olan borcundan dolayı haczedilen mal için hapis hakkı uygulandığını beyan etmek suretiyle istihkak iddiasında bulunulduğu, haczin Gümrük sahasında gerçekleştiği, mülkiyet karinesi borçlu ve dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, sair iddia ve savunmaların üçüncü kişi tarafından açılacak istihkak davasında değerlendirilebileceği, prosedüre göre istihkak davasını açma yükümlülüğünün üçüncü kişiye yükletilmesi gerekeceği gerekçesi ile davanın kabulü ile İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü'nün 03.09.2021 tarihli müdürlük işleminin iptali ile haczin İİK 96-97 md. uyarınca yapılmış sayılmasına, terditli olarak ileri sürülen istihkak iddiasının reddi talebi hakkında bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karar davalı 3.kişi tarafından temyiz edilmiştir.

Hemen belirtmek gerekir ki, icra mahkemesi şikayet üzerine haciz mahallindeki ilk duruma göre mahcuzun kimin elinde olduğunu tespiti ile yetinmelidir. İstihkak davalarında ise mülkiyet karinesi ve ispat yükü sadece tarafların dosyada davalı veya davacı olup olmamasına göre değil, haczin yapıldığı yerin takip dosyasındaki adreslerle bağlantısı, haciz sırasında haciz mahallinde bulunan kişiler ve adresin borçluyla irtibatını kuracak bir takım bilgi ve belgelere rastlanması, takibin tarafı ve 3. kişinin ticaret sicilde ve vergi dairesinde kayıtlı adresleri ile ortaklık yapıları (hisse devirleri-tarihleri) gibi bir çok veri birlikte değerlendirilerek ortaya ESAS NO : 2024/3909

konulmaktadır. Bu sebeple şikayet prosedüründe dar yetki ile inceleme yapacak icra mahkemesinde genel hükümlere göre yargılama yapılan istihkak davasında daha geniş delillerle tartışılacak mülkiyet karinesi ve bunun aksinin ispatı yönünde bağlayıcı nitelikte karar verilemez.

Dava konusu haciz, borçluya ödeme emri tebliğ edilen adreste yapılmadığı gibi haciz mahallinde borçlu şirket yetkilisi veya ortağı hazır değildir. Haciz mahallinde borçlu adına düzenlenmiş belgenin varlığı da belirlenmemiş davalı 3. kişinin faaliyet gösterdiği bir antrepo olduğu anlaşılmaktadır. Bu hali ile haciz tarihi itibariyle menkullerin üçüncü kişinin elinde haczedildiğinin kabulü gerekir.

O halde şikayetin kabulü ile terditli ileri sürülen istihkak davasının esasının incelenerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.

SONUÇ :Davalı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09.10.2024 gününde oy birliği ile karar verildi.