"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Alacaklıyı zarara uğratmak için eksiltmek, Beyandan Sonra Mal ve Kazançta Artışı Bildirmemek
HÜKÜM : İstinaf Başvurusunun Reddi,Beraat
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
1-)Sanık ...'ün üzerine atılı Beyandan Sonra Mal ve Kazançta Artışı Bildirmemek suçu yönünden yapılan değerlendirmede;
Sanığın üzerine atılı bulunan "Beyandan sonra Mal ve Kazançta Artışı Bildirmemek" suçu, 2004 sayılı İİK’nın 339. maddesi uyarınca disiplin hapsi cezası ile yaptırım altına alınmış olup, aynı Kanun’un 353. maddesinin birinci fıkrasına göre yaptırımı disiplin veya tazyik hapsi olan suçlardan dolayı verilen kararların itiraz yasa yoluna tabi olduğu, temyizinin mümkün olmadığı ve aynı Kanun’un 264 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer verilen; “Kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz.” şeklindeki düzenleme dikkate alınarak kanun yolu incelemesinin itiraz merciince yapılması gerektiği anlaşılmakla, dava dosyasının, İNCELENMEKSİZİN İADESİNE,
2-)Sanık ...'ün üzerine atılı Alacaklısını Zarara Sokmak Maksadıyla Mevcudu Eksiltmek suçu yönünden yapılan değerlendirmede;
5271 sayılı CMK'nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile müşteki vekilinin temyiz dilekçesinde belirttiği sebepler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen mahkumiyet kararı kaldırılarak, sanığın beraatine dair vermiş olduğu hüküm hukuka uygun bulunmakla, müşteki vekilinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nın 302/1. madde gereğince tebliğnameye uygun olarak ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
3-)Sanık ...'ün üzerine atılı Alacaklısını Zarara Sokmak Maksadıyla Mevcudu Eksiltmek suçu yönünden yapılan değerlendirmede ise;
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda düzenlenen suçların, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunundaki genel hükümlerin uygulandığı spesifik bir konu olduğu tartışmasızdır.
01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5338 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 331 inci maddesinde suça iştirak hükümlerine yer verilmemiş ise de; yine aynı tarihte yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın 37-41 inci maddelerinde suça iştirak edenlerin eylemlerine uygun yaptırımın düzenlenmiş olması karşısında, İİK’nın 331 inci maddesinde düzenlenen suç bakımından 5237 sayılı TCK’nın iştirake dair hükümlerinin uygulanabilecek olduğu, borçlunun fiiline iştirak edenler hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun ikinci kısım dördüncü bölümde suça iştirak başlığı altında düzenlenen hükümlerin uygulama yerinin bulunması halinde uygulanabileceğinin göz önünde bulundurularak değerlendirme yapılması gerekir.
Somut olayda; İİK’nın 331 inci maddesinde düzenlenen alacaklısını zarara sokmak maksadıyla mevcudu eksiltmek suçundan asli fail olarak yargılanan takip borçlusu sanık ... hakkında bölge adliye mahkemesince, ileri sürülen iddiaların sübut bulmadığı ve sanığın savunmasının aksine yüklenen suçu işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle verilen beraat kararı yerinde olmakla birlikte, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun ikinci kısım dördüncü bölümde suça iştirak başlığı altında düzenlenen TCK'nın 37-41 inci maddelerindeki iştirak hükümleri gereğince, asli fail olan ...'ün eylemlerinden dolayı feri fail olarak yargılanan ve aleyhine hüküm tesis edilen sanık ...'e, sanık ... hakkında verilen beraat kararının CMK'nun 283. maddesi gereğince teşmil edilmemiş olması isabetsiz olup,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 28/12/2023 tarihli ve 2023/2341 Esas, 2023/3795 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nun 302/2 ve 28.02.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Yasa ile değişik CMK'nun 304. maddeleri gereğince tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi'ne gönderilmesine, 25/02/2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.