"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
DAVACILAR : Şikayetçi/3.Kişiler : ..., ..., ...
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi/3.Kişiler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
İİK’nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası, borçlunun alacaklılarına zarar veren bazı tasarrufları davacı alacaklı bakımından, onun alacağı ölçüsünde hükümsüz hale getirmeye yarayan bir davadır. İptal davası ayni bir dava olmadığından iptal isteminin kabul edilmesi halinde, takip konusu alacak miktarı ile sınırlı olarak, takip konusu alacak ve faiz, masraf gibi eklentilerine yetecek oranda tasarrufun iptaline karar verilir ve alacaklıya dava konusu taşınmaz üzerinde haciz ve satış istemi yetkisi tanınır.
İİK’nın iptal davalarında yargılama usulü başlıklı 281. maddesinin 2. fıkrasında “Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir.” düzenlemesi mevcut olup burada düzenlenen, ihtiyati haciz kararı; tasarrufun iptali davasının yargılaması sırasında alacaklının talebi üzerine mahkemece tedbir niteliğinde verilmiş bir karar olmakla birlikte 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir niteliğinde değildir. İptale tabi tasarruf konusu malın üçüncü kişinin elinden çıkmış olması halinde ise, onun yerine kaim olan miktar kadar üçüncü kişinin mal varlığına ihtiyati haciz konulabilecektir.
İİK’nın 281/2. maddesinde düzenlenmiş olan ihtiyati haciz, İİK'nın 257 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati hacizden farklı olduğundan, davayı kazanan davacı alacaklının, İİK’nın 281/2. maddesi kapsamındaki ihtiyati haczin dayanağı olan ilamı bir aylık süre içinde, icra dairesine ibraz etmesinin zorunluluğu bulunmamaktadır. İİK’nın 264/3. maddesi hükmü burada uygulanmayacağından, tasarrufun iptali davası sırasında verilen ihtiyati haciz, tasarrufun iptali kararı ile kesin hacze dönüşür. Bu nedenle İİK'nın 281/2. maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararının, asıl icra dosyasından infazı gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, Ankara 32.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/441 Esas sayılı dosyasında verilen 11.11.2022 tarihli ara kararı ile tasarrufun iptali davasının davalısı olan ... ve ...’ın adına kayıtlı İstanbul İli Beyoğlu İlçesi 3 ada 54 parsel 5 bağımsız bölüm numaralı taşınmaz üzerine 7.306,68 TL ile sınırlı olmak üzere ihtiyati haciz konulduğu, ihtiyati haciz kararının borçlu hakkında devam eden Ankara 5. Genel İcra Dairesinin 2023/196433 E. sayılı takip dosyasından infaz edildiği, şikayetçiler mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında İİK’nın 266. maddesi gereği mal varlığı üzerindeki ihtiyati hacizlerin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece ihtiyati haciz ESAS NO : 2024/42
kararında yer alan 7.306,68 TL nakdi teminat karşılığında Ankara 32. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/441 Esas sayılı dosyasında verilen ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verildiği, alacaklının istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince tasarrufun iptali davasında verilen ihtiyati haciz kararının ihtiyati tedbir mahiyetinde olduğu, şikayetçi üçüncü kişilerin tüm mal varlığı aleyhine verilmiş bir ihtiyati haciz kararı olmadığından teminat karşılığında kaldırılmasına dair İİK’nın 266. maddesinin uygulama alanı olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK'nın 266. maddesinde; “Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer.” hükmüne yer verilmiştir.
Şikayete konu edilen ihtiyati haciz kararının İİK'nın 281/2. maddesine göre verilmiş gerçekte ihtiyati tedbir niteliğinde bir karar olduğu, ayrıca ihtiyati hacizlerin tatbik edildiği Ankara 5. Genel İcra Müdürlüğünün 2023/196433 E. sayılı takip dosyasında şikayetçiler ... ve ...’ın borçlu sıfatlarının bulunmadığı, haklarında herhangi bir icra takibinin başlatılmadığı, sadece haklarında, tasarrufun iptali davasının yargılaması sırasında verilen ihtiyati haciz kararının infaz edildiği, bu haliyle İİK’nın 266. maddesinin somut uyuşmazlıkta uygulanma imkanının bulunmadığı görülmekle, Bölge Adliye Mahkemesince Asliye Hukuk Mahkemesinin kararına istinaden şikayetçinin mal varlığı üzerinde tatbik edilen ihtiyati hacizlerin banka teminat mektubu karşılığında kaldırılması isteminin, tasarrufun iptali davasının yargılamasında görevli olan ve ihtiyati haciz kararını veren Ankara 32. Asliye Hukuk Mahkemesince değerlendirilmesi gerekir.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, davanın mahkemenin görevsizliği nedeni ile usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ :
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin 08.11.2023 tarihli, 2023/1122 E. - 2023/1790 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca resen BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, bozma sebebine göre esasa dair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.