"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte; borçlunun yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya ve borca itiraz ettiği, İlk Derece Mahkemesince; imzaya itirazın kabulü ile takibin iptaline, alacaklı aleyhine asıl alacağın %20'si oranında tazminata hükmedildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; alacaklı vekilinin süresi içerisinde bilirkişi raporuna itiraz etmediğinden raporunun kesinleştiği belirtilerek davanın kabulü kararının yerinde olduğunu, takibin durdurulması yerine iptaline karar verilmesinin ve borçlu yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile mahkeme kararının kaldırılması yerine davanın kabulü ile takibin durdurulmasına, takibin dayanağı çekteki imzanın davacıya ait olup olmadığı kesin olarak tespit edilemediğinden, davacı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
İmza itirazında, imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, takibe başlayarak imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir(HGK'nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259 E., 2006/231 K. sayılı kararı).
Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenmiş 25.07.2023 tarihli bilirkişi raporunda, takibe konu çek üzerinde atılı bulunan imzanın tersimi basit, taklidi kolay imza olması nedeniyle imzanın şikayetçi borçlu eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediğinin bildirildiği, alacaklı vekili tarafından, 03.08.2023 havale tarihli dilekçe ile rapora karşı yeni bir rapor alınması gerektiğinden bahisle itiraz edildiği ve 30.10.2023 tarihli son celsede, alacaklı vekilin rapora itirazlarını tekrarla yeni rapor alınması taleplerini yinelediği görülmüştür.
Dosyada bulunan raporda, imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı hususunda net bir görüş bildirilmemiştir. Mahkemece, bu rapor hükme esas alınarak itirazın kabulüne karar verilmiş ise de, kesin kanaat bildirmeyen mevcut rapora göre sonuca gidilemez.
Bu durumda, alacaklı tarafça yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması talep edildiğine göre; mahkemece ispat yükünün alacaklı da olduğu kuralı da nazara alınarak yeniden uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :
Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 07.3.2024 tarih ve 2024/199 E.-2024/740 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde ilgililere iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.