Logo

12. Hukuk Dairesi2024/4362 E. 2024/7172 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, satış avansının yatırılma süresinin dolmasından sonra yatırılması nedeniyle takibin düşürülmesine ilişkin icra müdürlüğü kararına karşı yapılan şikayetin kabulüne dair yerel mahkeme kararının, bölge adliye mahkemesince bozulması üzerine yapılan temyiz başvurusunun infazlara ilişkin yasal değişikliklerin uygulanıp uygulanmayacağı noktası.

Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 150/g maddesinde kıyasen uygulanacak maddeler arasında İİK'nın 106. maddesinin bulunmaması ve satış masraflarının peşin yatırılmasına ilişkin düzenlemenin sadece hacizli malları kapsaması, ipotekli taşınmazlara ilişkin olmaması gözetilerek bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Şikayetçi alacaklının icra mahkemesine başvurusunda; borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takibe konu alacağı temlik aldığını, süresi içerinde 24.02.2022 tarihinde taşınmazın satışının talep edildiğini ve aynı tarihte satış avansı olarak 500,00 TL yatırıldığını, 7343 sayılı "İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki kanun" ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 106.maddesinin değiştirildiğini, bu değişikliğe ek olarak geçici 18. maddesi ile de yürürlüğe girdiği tarihten (08.03.2022) itibaren bir yıl içerisinde (08.03.2023 tarihine kadar) peşin satış avanslarının tamamlanmadığı takdirde, satış talebinin vaki olmamış sayılacağının kararlaştırıldığını, icra müdürlüğünce bu zamana kadar eksik avans nedeniyle taraflarına yapılmış herhangi bir muhtıra tebliğinin bulunmadığını, borçlunun 11.12.2023 tarihli talebinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 2023/1967 Esas 2023/2659 Karar sayılı ilamıyla 7343 sayılı kanun ile getirilen değişikliklerin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takiplere de uygulanması gerektiğinin belirtildiği ancak alacaklı tarafından bakiye satış avansının 01.09.2023 tarihine kadar yatırılmadığından icra dosyasının işlemden kaldırılmasının talep edildiğini, icra müdürlüğünün 11.12.2023 tarihli İİK 150/e maddesi gereğince takibin düşürülmesine dair kararının iptalini istediği, İlk Derece mahkemesince şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünün 11.12.2023 tarihli kararının iptaline karar verildiği, şikayet edilen borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; takip ipotekli olmakla satış ilanının henüz yapılmadığı, dolayısıyla 7343 sayılı yasanın geçici 18. maddesinin 2/3 maddesi kapsamında kaldığı ve henüz satış ilanının yapılmamış olması sebebiyle değiştirilen ve ihdas edilen hükümlerin uygulanacağı, Samsun ili için en geç 01.09.2023 tarihi itibari ile eksik satış avansının yatırılmış olmasının gerektiği, buna karşılık eksik satış avansının 21.12.2023 tarihinde yatırıldığı gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yerine şikayetin reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir.

Her ne kadar İİK'nın 106/6.fıkrasında "satış talebiyle birlikte peşin olarak yatırılan miktarın satış işlemleri sırasında yetersiz kaldığı anlaşılırsa icra müdürlüğü tarafından satış isteyene 15 günlük süre verilir ve bu sürede eksik miktar tamamlanmazsa satış talebi vaki olmamış sayılır" şeklinde düzenleme yapılmış ve 08.03.2022 tarihinde yürürlüğe giren satış giderleri tarifesinin 4.maddesinin 3. fıkrası ile "icra dosyasında birden fazla taşınmazın birlikte satışının talep edilmesi halinde bir taşınmaz için satış ücreti tam olarak alınır, diğer taşınmazlar için ise ücret tablosunda belirtilen satış giderlerinin toplamından belirli miktarda indirim yapılmak suretiyle avans olarak depo edilmesine icra müdürü tarafından karar verilebilir, bu indirim tabloda belirtilen gider avansının yarısından fazla olamaz" düzenlemesi yapılmış ve yine satış giderleri tarifesine eklenen geçici birinci maddesinin 1/a ve 1/b fıkralarında elektronik ortamda yapılacak satışların usulü hakkındaki yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 yılın sonunda haczedilecek mallar hakkında uygulanacağı hüküm altına alınmış ise de;

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 150/g maddesinin ''satılması istenen rehin hakkında 92 nci maddenin üçüncü fıkrası ve 93, 96, 97, 97/a, 98 ve 99 uncu maddeler ile 112’den 137 nci maddeye kadar olan hükümler kıyas yolu ile uygulanır'' hükmünü içerdiği, buna göre İİK'nın 106. maddesinin kıyasen uygulanacak maddeler arasında bulunmadığı, satış masraflarının peşin yatırılmasına ilişkin düzenlemenin sadece hacizli malları kapsadığı, ipotekli taşınmazlara ilişkin olmadığı görülmektedir.

Bu durumda yukarıda açıklanan ilkeler ve mevzuat dikkate alındığında Bölge Adliye Mahkemesinin "kıymet takdiri ile muhafaza ve satış giderlerinin tamamının yatırılması için belirlenen bir yıllık sürenin Samsun ilinde 01.09.2022 tarihi itibari ile başladığı, Samsun ili için en geç 01.09.2023 tarihi itibari ile eksik satış avansının yatırılmış olmasının gerektiği, buna karşılık icra dosyasında eksik satış avansının süre geçtikten sonra 21.12.2023 tarihinde yatırıldığı ," yönündeki gerekçesinin sonuca bir etkisi bulunmamaktadır.

Kaldı ki, icra müdürlüğünün şikayete konu işlemine dayanak olarak gösterdiği Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 19.10.2023 tarih, 2023/1967 Esas 2023/2659 Karar sayılı ilamı Dairemizin 25.06.2024 tarih 2024/492 Esas 2024/6455 Karar sayılı kararı ile bozulduğu görülmüştür.

O halde, İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde olduğundan; Bölge Adliye Mahkemesince, anılan gerekçe ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 15.03.2024 tarih ve 2024/205 E.-2024/821 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12.09.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

Üye ...’ın Karşı Oy Yazısı:

Temlik alan/alacaklı vekili 18.12.2023 tarihli şikayetinde; T. Vakıflar Bankası T.A.O. tarafından borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığını, alacağın müvekkili tarafından temlik edildiğini, 11.12.2023 tarihli müdürlük kararı ile İİK’nın 150/e maddesi gereğince takibin düşürülmesine karar verildiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, satış giderleri tarifesinin 08.03.2022 tarihinde Resmi Gazetede yayımlandığını, şikayet konusu icra dosyasında satış taleplerinin 24.02.2022 tarihli olduğunu, icra müdürlüğünün 24.02.2022 tarihli kararında “satış taleplerinin ve satış masraf avansının kabulüne karar verildiği” söz konusu avansın yetersiz kalması halinde alacaklı vekilinden muhtıra ile ek avans istenmesi gerektiğini, şikayet tarihine kadar eksik satış avansının yatırılmasına yönelik muhtıra tebliğinin yapılmadığını, takip dosyasında satış talebinin tarifenin yürürlüğe girmesinden önce yapıldığını, kıymet takdiri ve satış giderlerinin yatırıldığını, taşınmazın kıymet takdirine itiraz edildiğini, kıymet takdirinin kesinleştiğini, ödenmesi gereken başkaca bir satış avansının bulunmadığını, şikayetçinin sürekli yasal satış avansının tamamlanmadığı gerekçesiyle takibin düşürülmesini istediğini, icra müdürlüğünün ret kararı verdiğini, ret kararına karşı şikayet yoluna gidildiğini, mahkemelerce şikayetin reddine karar verildiğini belirtir nedenlerle şikayetin kabulü ile 11.12.2023 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

Davalı/borçlu özetle; icra müdürlüğünün her bir kararının şikayete tabi olduğunu, 11.12.2023 tarihli talebi üzerine icra müdürlüğünce 11.12.2023 tarihinde usul ve yasaya uygun olarak takibin düşürülmesine karar verildiğini, alacaklı tarafça ilk kez 24.02.2022 tarihinde satış talep edildiğini ve aynı tarihte satış avansı olarak 500,00 TL yatırıldığını, bu miktarın yasal tarifenin altında kaldığını, güncel tarifeye dayalı olarak şikayetçi/alacaklının 01.09.2023 tarihine kadar tarifede belli 11.600,00 TL satış avans masrafını tamamlaması gerekirken tamamlamadığından şikayetin reddini ve takibin düşürülmesine karar verilmesini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile şikayet konu 11.12.2023 tarihli müdürlük işleminin iptaline karar verilmiştir. Yasal sürede davalı/borçlu tarafından bu kararın istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince Samsun İcra Müdürlüğünün 2021/74950 Esas sayılı dosyasında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte alacaklı tarafça 24.02.2022 tarihinde ipotekli taşınmazın satışının talep edildiği ve 500,00 TL satış avansının yatırıldığı, son olarak 21.12.2023 tarihinde 5.600,00 TL eksik satış avansının yatırıldığı, Adalet Bakanlığınca Samsun ilinde elektronik satış uygulamasına 01.09.2022 tarihi itibari ile geçileceğinin duyurulduğu, 08.03.2022 tarih ve 31772 sayılı "Resmi Gazete"de yayımlanan "Satış Giderleri Tarifesi" başlıklı tebliğin geçici 1. maddesinin 2. fıkrasında; "Bu Tarife hükümleri elektronik satış uygulamasına henüz geçilmeyen il veya ilçelerde uygulanmaz" düzenlemesine yer verildiği, satış tarifesi hükümlerinin Samsun ilinde 01.09.2022 tarihinde yürürlüğe girdiği ve İcra İflas Kanunun geçici 18. maddesinde düzenlenen kıymet takdiri ile muhafaza ve satış giderlerinin tamamının yatırılması için belirlenen bir yıllık sürenin 01/09/2022 tarihi itibari ile başladığı, 7343 sayılı yasanın 33. maddesi ile getirilen İcra İflas Kanunun geçici 18. maddesinin 2. fıkrasının 3. bendinde; "Uygulamaya geçilen il ve ilçelerde, taşınır rehninin veya ipoteğin paraya çevrilmesi, iflas tasfiyesi ve ortaklığın giderilmesine ilişkin satışlar bakımından, geçiş tarihinden sonra ilanı yapılacak açık artırmalar hakkında, bu maddeyi ihdas eden Kanunla değiştirilen ve ihdas edilen hükümler uygulanır. Geçiş tarihinden önce ilanı yapılmış açık artırmalar hakkında ise değişikliklerden önceki hükümler ile ilga edilen hükümlerin uygulanmasına devam olunur." şeklinde düzenlemeye yer verildiği, bu düzenleme gereğince somut olayda; takip ipotekli olmakla satış ilanının henüz yapılmadığı, ESAS NO : 2024/4362

dolayısıyla 7343 sayılı yasanın geçici 18. maddesinin 2/3 maddesi kapsamında kaldığı ve henüz satış ilanının yapılmamış olması sebebiyle değiştirilen ve ihdas edilen hükümlerin uygulanacağı, bu durumda da Samsun ili için en geç 01.09.2023 tarihi itibari ile eksik satış avansının yatırılmasının gerektiği, buna karşılık icra dosyasında 01.09.2023 tarihi itibariyle bakiye satış avansının yatırılmadığı, bu süre geçtikten sonra 21.12.2023 tarihinde yatırılan satış avansının sonuca etkisinin olmayacağı anlaşıldığından, İİK’nın 150/e maddesi gereğince bakiye satış avansı tamamlanmadığından takibin düşürülmesine karar verilmesi gerekirken aksi yönde karar verilmesi isabetsiz görüldüğünden İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak 11.12.2023 tarihli takibin düşürülmesine yönelik müdürlük kararına yönelik şikayetin reddine karar verilmiştir.

Samsun İcra Müdürlüğünün 2021/74950 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklı vekili tarafından şikayetçi/borçlu hakkında toplam 32.812.500,00 TL alacağın tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine alacaklı vekilinin talebiyle borçlu adına kayıtlı gayrimenkulün 24.02.2022 tarihinde satışının istendiği ve 500,00 TL satış avansının yatırıldığı, icra müdürlüğünce 11.12.2023 tarihinde; “Samsun Bölge Adliye Mahkemesinin 19.10.2023 tarih 2023/1967 Esas 2023/2659 Karar sayılı kararının gerekçe kısmında belirtildiği üzere; avans tamamlama süresinin bitim tarihi olan 01.09.2023 tarihi itibariyle satış avansının tamamlanmadığı anlaşıldığından İİK 150/E MADDESİ GEREĞİNCE DOSYANIN DÜŞÜRÜLMESİNE”    şeklinde karar verildiği, iş bu kararın şikayete konu olduğu anlaşılmıştır. İcra mahkemesi kararları kural olarak kesinleşmesi beklenilmeksizin derhal infaz edilir. Somut olay ve şikayette icra müdürü; Samsun Bölge Adliye Mahkemesinin 19.10.2023 tarih 2023/1967 Esas 2023/2659 Kararı uyarınca 11.12.2023 tarihli şikayete konu işlemi tesis etmiştir. İcra müdürünün, icra mahkemesince verilen karara aykırı şekilde işlem tesisi mümkün olmadığı gibi mahkeme kararının aksi yönünde direnme hakkı da bulunmamaktadır.

Kaldık ki; 7343 sayılı yasanın geçici 18. maddesi 3. bendinde açıkça taşınır rehninin veya ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna ilişkin satışlardan söz edilmiş olması, İİK’nın 150/g maddesinde açık atıf olmamasına ve madde metninde açıkça "haczolunan mal" bakımından düzenleme yapıldığı ifadesi yer almasına rağmen ipotekli taşınmazların satışının aynı yasanın 111/b maddesindeki hükümler doğrultusunda yapılması, yine rehinli mal satışlarında yatırılacak giderlerin açık atıf olmamasına rağmen İİK’nın 106. maddesi uyarınca çıkarılacak tarifeye göre belirlenmesi hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde 7343 sayılı yasa ile getirilen ve kanunun kıyas maddelerini düzenleyen 150/g maddesinde atıf maddeleri arasında yer almayan elektronik ortamda satışa yönelik yasanın 111/b maddesi hükmünün uygulanıp 7343 sayılı yasanın geçici 18. maddesinin uygulanmamasının çelişkiye neden olacağı, geçici 18/3 bendinde yer alan "Uygulamaya geçilen il ve ilçelerde, taşınır rehninin veya ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin satışlar bakımından.." ifadesine yüklenecek anlam açıklanamayacağı gibi yine açık atıf olmamasına rağmen rehinli satışlarda satış avansının İİK’nın 106. maddesi uyarınca çıkarılan tarifeye göre belirlenmesinin de izah edilemeyeceği kanaatine ulaşılmıştır.

O halde; Bölge Adliye Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan kararın ONANMASI gerekirken, aksi gerekçeyle bozma yönündeki Dairemizin sayın çoğunluğunun görüşüne katılamıyorum