"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davaIı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlunun İcra Mahkemesine başvurusunda, takip dayanağı senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, imzaya itirazın kabulüne, takibin durdurulmasına, alacaklı aleyhine asıl alacağın %20'si oranında tazminat ile %10'u oranında para cezasına hükmedildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece takip konusu çekteki keşideci konumunda olan keşideci şirket yetkilisinin imza incelemesi hususunda bilirkişiden rapor alınmış, 26.04.2023 tarihli bilirkişi raporunda; ".. çekin ön yüzündeki keşideci imzasının şirket yetkilisi tarafından çek üzerine kalemle atılmış ıslak bir imza olmadığı, adı geçen kişinin gerçek imzalarından istifade edilmek suretiyle yapılmış kaşe ile oluşturulmuş imza olduğu ..." tespit edilmiş ve mahkemece bu bilirkişi raporu esas alınarak takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
6102 Sayılı TTK'nın 780/1-f maddesine göre takip konusu belgenin çek vasfını taşıması için; düzenleyenin imzasını ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak öngörülmemiştir. 6098 Sayılı TBK'nın 15. maddesine göre ise, " imzanın borç altına girenin el yazısıyla atılması zorunludur. Güvenli elektronik imza da, el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğurur. İmzanın el yazısı dışında bir araçla atılması, ancak örf ve âdetçe kabul edilen durumlarda ve özellikle çok sayıda çıkarılan kıymetli evrakın imzalanmasında yeterli sayılır..."
Somut olayda; borçlu şirket adına yetkilisi tarafından atılan imzanın kaşe imza olduğu anlaşılmaktadır. Borçlu şirket yetkilisinin elinden çıkmış ıslak imza bulunmaması nedeniyle yukarıda açıklanan imza unsurunu içermeyen takip konusu çek, kambiyo senedi vasfını taşımamaktadır. Bu durumda mahkemece İİK'nın 170/a-2. maddesi gereğince istemin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, takibin durdurulması yönünde hüküm tesisi doğru değil ise de; karar alacaklı tarafından temyiz edildiğinden aleyhe bozma yasağı ilkesi gereğince bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Ancak, iptal kararının yasal dayanağının İİK'nın 170/a maddesi olması gerektiğinden ve bu maddede tazminat öngörülmediğinden alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:
Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 30.04.2024 tarih ve 2023/1822 E.-2024/1315 K. sayılı kararının, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 01.06.2023 tarih ve 2023/19 E.-2023/391 K. sayılı kararın hüküm kısmının 2 ve 3 nolu bendinde yer alan “...Asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Asıl alacağın %10'u oranında para cezasının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,” cümlelerinin silinerek tümüyle karar metninden çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca ONANMASINA, karar düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 04.11.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.