Logo

12. Hukuk Dairesi2024/4798 E. 2024/10701 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte, icra müdürlüğünün İİK'nın 150/e maddesi gereğince takibin düşmesine ilişkin kararına karşı yapılan şikayetin kabulü ile takibin devamına ilişkin verilen kararın hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin, İİK'nın 150/e maddesi gereğince takibin düşüp düşmediği konusunda gerekli araştırma ve incelemeyi yapmadan, uyuşmazlığa çözüm getirmeyen ve infazı kabil olmayan bir karar vermesi usule aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı (borçlu) tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte; alacaklı İcra Mahkemesine başvurusunda; borçlu şirket vekilinin başvurusu üzerine İcra Müdürlüğünün 26.04.2023 tarihli kararı ile İİK'nın 150/e maddesi gereğince takibin düşmesi ile kapatılmasına karar verildiğini, borçlu şirket hakkında 04.06.2021 tarihinde iflas kararı verildiğini, iflas idaresi adına sunulan vekaletin geçersiz olduğunu ve taşınmazın başka bir icra dosyasından 17.03.2011 tarihinde satıldığını belirterek İcra Müdürlüğünün 26/04/2023 tarihli takibin düşmesine ilişkin kararının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince; ipoteğin paraya çevrilmesi talebi ile başlatılan takipte ödeme emri düzenlendiği, takibin itirazen durduğu, ancak dosya kapsamında itirazın kaldırılması/iptali davası açılıp açılmadığının anlaşılmadığı, İcra Müdürlüğünce öncelikle bu yolda araştırma yapılarak sonucuna göre İİK'nın 150/a maddesi yollaması ile aynı kanunun 67 ve 68. maddeleri kapsamında, takibin kesinleştiğinin anlaşılması halinde İİK 150/e maddesine göre değerlendirme yapılması gerektiği, ipoteğin akıbeti araştırılarak, cebren satış veya başka bir nedenden ipoteğin terkin edilmiş olduğunun anlaşılması halinde taşınmazın bu dosyadan satılması mümkün olmayacağından bu defa takibin konusuz kalması nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile İcra Müdürlüğünün 26.04.2023 tarihli kararının iptaline karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddedildiği, karara karşı borçlunun temyiz yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.

İİK'nın 150/e maddesinin, ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan hükmüne göre; " Alacaklı, taşınır rehnin satışını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren nihayet bir sene içinde, taşınmaz rehnin satışını da aynı tarihten itibaren nihayet iki sene içinde isteyebilir. Satış yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmez ise takip düşer. 78 inci maddenin ikinci fıkrası hükmü, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipte de kıyasen uygulanır." Buna göre, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibinde, alacaklının ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren taşınmazlar için 2 yıl içinde satış isteme zorunluluğu vardır.

Alacaklının icra mahkemesine başvurusu, İcra Müdürlüğünün İİK'nın 150/e maddesi uyarınca takibinin düşmesine ilişkin 26.04.2023 tarihli kararının iptaline yönelik şikayet olup, yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesidir. Aynı Kanun'un 17. maddesine göre; icra mahkemesince şikayetin kabulü halinde, şikayet olunan işlem ya bozulur veya düzeltilir ya da memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur.

HMK'nun 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksine davranılması halinde yeni tereddütlerin ve ihtilafların doğmasına neden olunur.

O halde, mahkemece alacaklının şikayeti doğrultusunda, İİK'nın150/e maddesi gereğince takibin düşüp düşmediği hususunda gerekli araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle oluşacak sonucu göre şikayetin kabulü veya reddine dair İİK'nın 17. maddesi gereğince infazı kabil bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde uyuşmazlığa çözüm getirmeyecek, infazı kabil olmayacak ve yeni uyuşmazlıklar doğuracak nitelikte hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ :

Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 16.04.2024 tarih ve 2023/1603 E. - 2024/1135 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,

İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 22/05/2023 tarih ve 2023/318 E. - 2023/410 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17.12.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.