Logo

12. Hukuk Dairesi2024/4863 E. 2024/8085 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra takibinde taşınmaz ihalesinin feshine ilişkin şikayetin kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun vekilinin konkordato dosyasında da yer alması ve alacaklının bu durumdan haberdar olup vekil üzerinden satış talimatı istemesi nedeniyle, vekalete ilişkin usulsüzlük iddiasının yerinde olmadığı, satış ilanının vekile usulüne uygun tebliğ edildiği, bu durumda kıymet takdiri itiraz süresinin geçirildiği ve fesih için geçerli bir neden bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ile ihale alıcıları tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Şikayetçi borçlu şirketin, sair fesih iddiaları ile birlikte satış dosyasından gönderilen tebligatların şikayetçi borçlu şirkete usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürerek tapunun 5 parselinde kayıtlı D Blok 1 ve 3 bağımsız bölüm numaralı taşınmaz ihalelerinin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince, istemin kısmen kabul kısmen reddiyle 1 bağımsız bölüm numaralı taşınmaz yönünden şikayetin kabulüne ve ihalenin feshine, 3 bağımsız bölüm numaralı taşınmaz yönünden ise şikayetin hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verildiği, borçlu, alacaklı ve ihale alıcısı ...’ın istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; ihale alıcısının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildikten sonra borçlunun istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle, takip dosyasına ne zaman sunulduğu belli olmayan ve takiple ilgisi bulunmayan konkordato kararında borçlunun vekilinin yer almasının vekile yapılan ilan tebligatını geçerli kılmayacağı, vekaletnamenin de satış ilanı tebliğinden sonra icra dosyasına sunulması nedenleriyle vekile yapılan tebligatın geçersiz olup asile yapılan kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebligatlarının ise usulsüz olduğu, ayrıca 1 bağımsız bölüm numaralı taşınmaz yönünden mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre taşınmazın değerinin, satışa esas alınan değerden daha yüksek tespit edilmesi nedenleriyle şikayetin kabulüne ve şikayete konu her iki ihalenin de feshine hükmedildiği, alacaklının istinaf başvurusunun ise değerlendirilmediği, kararın alacaklı ile ihale alıcıları ... ve ... tarafından temyiz edildiği görülmüştür.

7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur.

Somut uyuşmazlıkta; şikayete konu ihalenin dayanağı olan Denizli 3. İcra Müdürlüğünün 2019/2988 E. sayılı takip dosyasının incelenemsinde; Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.12.2020 tarih ve 2018/558 E. - 2019/87 K. sayılı konkordato tasdik talebinin kabulüne dair kararın takip dosyası içerisine girdiği, bahse konu bu davada şikayetçi şirketin vekille temsil edildiği, alacaklı vekilinin 04.02.2021 tarihinde icra müdürlüğüne yaptığı taleple söz konusu mahkeme kararına işaret edilerek tüm tedbirlerin kaldırıldığından bahisle satış talimatı yazılmasını ESAS NO : 2024/4863

istediği, bu talep gereğince esas icra dairesince talimat dosyasına gönderilen 05.02.2021 tarihli satış

talimat yazısında “satış ilanı tebliğ edilecek ilgililer” başlığı altında borçlu şirketin vekilinin yazıldığı tespit edilmiştir. Konkordato kararının şikayete konu satış kararından önce takip dosyasına sunulması ve alacaklının bu karardan haberdar olduğunun açık olması ile beraber esas icra müdürlüğünün satış talimatında satış ilanının borçlu şirketin vekiline yapılmasını belirtmesi karşısında, borçlu şirketin vekille temsil edildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, satış ilanının vekile tebliği gerekir. Vekaletnamenin satış kararından sonra sunulmuş olması, söz konusu mahkeme kararının dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz. Borçlu vekilinin azledildiğine veya istifa ettiğine dair dosya içerisinde herhangi bir kayıt bulunmadığı gibi ihalenin feshine yönelik şikayetin de aynı vekil tarafından yapıldığı görülmüştür.

Hal böyle olunca; Bölge Adliye Mahkemesinin aksi yöndeki gerekçesi yerinde bulunmamış olup, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan ve borçlunun vekiline satış ilanı 12.3.2021 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğinden asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmaması da sonuca etkili değildir.

Öte yandan; her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli kararında, kıymet takdir raporunun ve satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği ve borçlunun şikayet dilekçesinde kıymet takdirine itirazları olduğundan bahisle mahkemece kıymet takdirine ilişkin itiraz konusunda alınan rapor gereğince şikayete konu taşınmazlardan 1 bağımsız bölüm olan yönünden, raporda belirlenen muhammen değerin, satışa esas alınan değerden yüksek olduğu tespit edildiğinden bahse konu taşınmaz yönünden bu gerekçe ile de ihalenin feshi gerektiği değerlendirilmiş ise de; yukarıda yazılı nedenlerle satış ilanının borçlunun vekiline tebliği usulüne uygun olup, ilan tebliğ tarihi olan 12.3.2021’den itibaren İİK’nın 128/a maddesindeki yasal 7 günlük süre içerisinde şikayetçi borçlu tarafından kıymet takdir raporuna itiraz edilmediğinden, satışa esas alınan muhammen değerlerin kesinleştiğinin kabulü gerekir. Buna göre de; mahkemece taşınmazların kıymetinin belirlenmesi maksadıyla rapor alınması ve bu rapora göre sonuca gidilmesi doğru bulunmamıştır.

O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, başkaca fesih nedeni de bulunmadığı dikkate alınarak, şikayetçi borçlunun istinaf başvurusunun reddi ile birlikte istinafa konu 3 bağımsız bölüm numaralı taşınmaz yönünden para cezasına hükmedilmesi gerektiğinden kararın kamu düzeni nedeniyle kaldırılması suretiyle, şikayet edilenler alacaklı ile ihale alıcısı ...’ın istinaf başvurularının ise kabulü ile mahkeme kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle istinafa konu edilen 1 bağımsız bölüm numaralı taşınmaz yönünden şikayetin reddine ve şikayetçi borçlu aleyhine İİK’nın 134/5. maddesi gereğince para cezasına hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ :Şikayet edilenler alacaklı ve ihale alıcıları ... ile ...’in temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 04.4.2024 tarih ve 2024/439 E. - 2024/1113 K. sayılı kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03.10.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.