"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki takibin diğer borçlusu ... ... ve şikayetçi borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Takibin diğer borçlusu ... ...’nın temyiz isteminin incelenmesinde;
Şikayetçi borçlu tarafından yapılan ihalenin feshi isteminin yasal hasmı alacaklı ve ihale alıcısı olup, İİK'nın 134/2. maddesinde öngörülen yasal sürede şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurup ihalenin feshini istemeyen takibin diğer borçlusunun, şikayetçi borçlu tarafından ileri sürülen ihalenin feshi talebi üzerine verilen ret kararını temyiz hakkı bulunmadığından takibin diğer borçlusu ... ...’nın temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2-Şikayetçi borçlu ... Altyapı ... Ltd.Şti.'nin temyiz itirazlarına gelince;
Sair temiz itirazları yerinde değil ise de;
Şikayetçi borçlunun 21.09.2023 tarihinde yapılan taşınmaz ihalesinin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince; şikayetin reddi ile borçlu aleyhine para cezasına hükmedildiği, şikayetçi borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
İİK’nın 363/4. maddesi uyarınca, istinaf yoluna başvuru satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz, yine İİK'nın 364/3. maddesi uyarınca, temyiz yoluna başvuru satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz. Buna göre, takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verilen icra mahkemesi kararları kesinleşmeden satışa gidilemez. Bu husus mahkemece de re'sen dikkate alınmalıdır.
Öte yandan, İİK'nın 149/a-2. maddesine göre, icra mahkemesinin geri bırakılma isteminin reddine ilişkin kararını istinaf eden borçlu veya üçüncü kişi takip konusu alacağın yüzde on beşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz. Ancak istem, icranın geri bırakılması değil de İİK'nın 16-18. maddeleri kapsamında şikayet ise genel kural olan İİK'nın 363/4. ve 364/3. maddeleri uyarınca istinaf-temyiz istemi satışı durduracaktır.
Somut olayda, takibin türü ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olup, borçlulara 6 örnek icra emri gönderilmek sureti ile takibe devam edildiği, şikayetçi borçlunun (ve diğer borçluların) takibin iptalini talep ettiği, Malatya 1. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından 06.07.2023 tarih ve 2022/66 Esas 2023/138 Karar sayılı kararı ile icra emrinin kısmen iptali ile
icra emrinde; asıl alacağın 7.402.483,72 TL olarak belirlenmesine, işlemiş akdi faiz olarak gösterilen 777.343,42 TL'nin icra emrinden çıkarılmasına ve icra emrindeki toplam alacağın 8.993.458,55 TL olarak tespiti ile icra emrinin bu şekilde düzeltilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından 10.07.2023, borçlular tarafından 27.07.2023 tarihinde istinaf edildiği, ihalenin dosya istinaf aşamasında iken 21.09.2023 tarihinde yapıldığı, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 16.05.2024 tarih, 2023/1201 Esas-2024/932 Karar sayılı kararı ile borçluların mükerrer takip yapıldığı iddiası ile sair şikayet nedenleri hakkında HMK'nın 297. maddesine uygun karar verilmediği gerekçesi ile (ve diğer gerekçelerle) tarafların istinaf başvurusunun kabulü ve İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir.
Buna göre; Malatya 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 06.07.2023 tarih ve 2022/66 Esas-2023/138 Karar sayılı dosyası incelendiğinde; şikayetçi borçluların icra mahkemesine başvurusu, sair nedenlerin yanı sıra takibin mükerrer olduğu iddiasına dayalı takibin iptali istemli şikayet olup, bu kararın istinaf başvurusu üzerine verilecek karar beklenmeden ihale yapılması, İİK'nın 363/4. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, şikayetçi borçlu yönünden taşınmazın satışı mümkün değildir. Dosya kapsamından anlaşılan bu durumun, mahkemece, gerek istem üzerine gerekse re'sen dikkate alınması gerekmektedir.
O halde, İlk Derece Mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:
Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, istinaf talebinin esastan reddine ilişkin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin 05.04.2024 tarih ve 2024/359 Esas-2024/754 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Ankara 15. İcra Hukuk Mahkemesinin 21.12.2023 tarih ve 2023/1306 Esas-2023/2198 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 04.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.