"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine icra takibine girişildiği, davacı üçüncü kişinin ticaret sicil adresinde 20.09.2017 tarihinde yapılan hacizle ilgili 3. kişinin istihkak iddiasında bulunduğu, alacaklı tarafından istihkak iddiasının kabul edilmediği, İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesince takibin devamına karar verilmesi üzerine, 3. kişi tarafından süresi içinde istihkak davasının açıldığı görülmüştür.
İlk Derece Mahkemesince ispat yükünün alacaklıda olduğu, adresin borçluya ait olmadığı, borçlunun haciz anında hazır olmadığı, adresin borçluya ait olduğunu gösteren belgelerin olmadığı, bulunan kaşenin borçluyla doğrudan bağlantısının olmadığı gerekçesiyle mülkiyet karinesinin 3. kişi yararına olduğu, alacaklının yasal karinenin aksini güçlü ve inandırıcı delillerle ispatlayamadığından davacının davası kabul edilmiştir.
Kararın alacaklı yanca istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesi oy çokluğuyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Somut olayda, haczin üçüncü kişi şirketin ticaret sicil adresinde yapıldığı, İİK'nın 8. maddesi uyarınca aksi sabit oluncaya kadar geçerli haciz tutanağına göre borçlu ...'ın ara sıra adrese geldiği, borçlunun üçüncü kişi şirket yetkilisinin dayısı olduğu, davacı şirketin kurulumunda borçlunun manevi desteğinin bulunduğu beyan edilmiş, yapılan evrak araştırmasında borçlu adına İzmir 26. Noterliğinden alınan ibraname, borçlu firma ile dava dışı firma arasında taşeron sözleşmesi, borçlu şirketin işveren olarak yer aldığı belirli süreli iş sözleşmesi, alt işveren personel işe başlama formu, belirli süreli iş sözleşmesi, geçici görevlendirme belgesi ve klasörde bazı belgelerin bulunduğu, bu belgelerde borçlu ...'ın imzasının bulunduğu görülmüştür.
Ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde, davacı firma 19.04.2017 tarihinde borcun doğumundan sonra ... ... ve Endüstriyel Yapılar İnş.Ltd.Şti. ünvanıyla kurulduğu, haciz tarihinden bir hafta sonra ünvanını ... Endüstriyel Yapılar İnş.Ltd.Şti. olarak değiştirdiği, borçlu şahıs işletmesinin ünvanıda ...-... ... Yapı Sistemleri olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, borçlu ile 3. kişi şirket yetkilisinin dayı yeğen olması, aynı iş kolunda yer almaları, borçlu adına mahalde önemli evrakların bulunması, ünvanlarının neredeyse aynı olması, davacı şirketin borcun doğumundan hemen sonra kurulması hep birlikte değerlendirildiğinde, borçlu ile üçüncü kişi arasında organik bağın mevcut olduğu, aralarında danışıklı işlem ve muvazaanın varlığının kabulü gerekir.
O halde üçüncü kişi davacının istihkak davasının reddi gerekirken, kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Açıklanan nedenlerle davalı alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesinin kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:
Yukarıda yazılı nedenlerle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 09.05.2024 tarih ve 2023/416 E. 2024/1588 K. sayılı kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 10.11.2022 tarih, 2019/632 Esas, 2022/980 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.