"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklının icra mahkemesine başvurusunda; ... IMO numaralı ... isimli yatın donatanı borçlu ... Ltd.’ye izafeten acentesi ... Yat Ltd. Şti. aleyhinde icra takibi başlattıklarını, ancak icra müdürlüğünce ... Yat ve Gemicilik Hizmetleri Ltd. Şti.’nin acente olduğuna dair belge ibraz edilmediği gerekçesi ile ödeme emrinin tebliğe çıkartılmadığını, buna ilişkin 10.10.2022 tarihli müdürlük kararının iptalinin talep edildiği, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin kabulüne karar verildiği, ... Yat ve Gemicilik Hizmetleri Ltd. Şti. tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yine şikayetin kabulü ile icra müdürlüğü kararının kaldırılmasına, ... Yat ve Gemicilik Hizmetleri Ltd. Şti.’ye ödeme emri gönderilmesine, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, yargılama giderinin alacaklı üzerinde bırakılmasına karar verildiği görülmüştür.
6102 sayılı TTK’nun 105. maddesinde; “(1) Acente, aracılıkta bulunduğu veya yaptığı sözleşmelerle ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan beyanları müvekkili adına yapmaya ve bunları kabule yetkilidir. (2) Bu sözleşmelerden doğacak uyuşmazlıklardan dolayı acente, müvekkili adına dava açabileceği gibi, kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu maddede, acentenin acentelik sözleşmesi kapsamında fiilen aracılık ettiği veya sözleşme akteddiği işler ile ilgili olarak müvekkiline karşı yükümlülüğü olan kanuni aktif ve pasif temsil yetkisinin bulunduğu belirtilmektedir. Acentenin dava açması durumunda, mahkemelerce öncelikle acentenin temsil yetkisi kapsamında acentelik ilişkisinin varlığının ve uyuşmazlığın acentenin aracılıkta bulunduğu veya akdettiği ya da etkisiyle kurulan işlemlerden kaynaklandığının re’sen incelenmesi gerekmektedir. (Prof. Dr. ... Kaya, TTK Şerhi – Acentelik, İstanbul 2016, s. 61-62).
Somut olayda, takip dosyası incelendiğinde, alacaklının faturaya dayalı olarak ilamsız takip başlattığı, Ör 7 numaralı ödeme emrinin düzenlendiği, asıl borçlu donatana izafeten acentesi olarak ... Yat ve Gemicilik Hizmetleri Ltd. Şti.’nin gösterildiği, ancak takip dayanağı faturaya ... Yat ve Gemicilik Hizmetleri Ltd. Şti.’nin aracılık ettiğine ilişkin herhangi bir belge sunmadığı, aracılık etmediği bir sözleşme veya iş olmadığı için de ... Yat ve Gemicilik Hizmetleri Ltd. Şti.’ye asıl borçlunun acentesi olarak ödeme emrinin tebliğ edilemeyeceği, bu nedenle icra müdürlüğü kararının yerinde olduğu anlaşılmıştır.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: ... Yat ve Gemicilik Hizmetleri Ltd. Şti.’nin temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 30.05.2024 tarih ve 2023/943 E. - 2024/1729 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12.12.2024 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
Üye ...’ın Karşı Oy Yazısı:
Alacaklı tarafından ... IMO numaralı ... isimli yatın donatanı ... Ltd.'ye izafeten acentesi ... Yat ve Gemicilik Hizmetleri Ltd.Şti. hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde yabancı para alacağının Türk Lirası olarak karşılığının harca esas değer olarak gösterilmiş olduğu, icra müdürlüğünce 10.10.2022 tarihinde verilen şikayete konu kararda donatan ... Ltd. ile ona izafeten borçlu olarak .....Ltd.Şti. arasındaki yetkiyi gösterir bilgi ve belgelerin dosyaya ibraz edilmediğinden her ne kadar ödeme emri onaylanmış olsa da tebliğe çıkartılmamasına, bilgi ve belgenin sunularak tekrardan talepte bulunulması halinde yapılacak talebin değerlendirilmesine, ayrıca evrak temin edilememesi durumunda rehin takibinin ilamsız takibe çevrilemeyeceğinden bu yönde talepte bulunulmamasına dair karar verildiği görülmüştür.
Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında;
“…Somut olayda; alacaklı tarafından "haciz" talepli olarak açılan ilamsız takipte borçlunun donatana izafeten davalı şirket olarak gösterildiği, mahkemece de belirtildiği üzere dava dışı borçlu şirkete izafeten davalı şirkete karşı icra takibi başlatılıp başlatılmayacağı, dava dışı borçlu şirket ile davalı şirket arasında acentelik ilişkisi gibi bir bağın olup olmadığı ile davalı şirketin sorumluluğuna gidilip gidilmeyeceğinin ancak icra takibine itiraz edilmesi ya da takibe karşı icra mahkemesi nezdinde şikayette bulunulması durumunda yapılacak yargılama sonunda mahkemece tespit edilip karar verilebilecek hususlardan olup icra müdürlüğünün borçluya izafeten takip talebi ve ödeme emrinde yer alan davalı şirkete ödeme emri tebligatı çıkarılması hususunda bir takdir hakkının bulunmadığı, davalı tarafından ileri sürülen istinaf nedenlerinin de belirtildiği üzere borca itiraz ya da şikayet sırasında değerlendirilebilecek hususlardan olduğu anlaşılmakla şikayetin kabulü kararına karşı istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.” şeklindeki gerekçesiyle davalı/borçlunun istinaf isteminin vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hasren kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak şikayetin kabulü ile “…İstanbul Anadolu 9. İcra Dairesinin 2022/17694 Esas dosyasında 10.10.2022 tarihli kararın KALDIRILMASINA, ... ENCYLİA LTD'E İZAFETEN ACENTASI DENİZ RÜYASI YAT VE GEMİCİLİK HİZMETLERİ TİCARET LİMİTEN ŞİRKETİ'ne ödeme emri GÖNDERİLMESİNE,” karar verildiği, bu kararın davalı borçlu tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Gerek İlk Derece ve gerekse de Bölge Adliye Mahkemelerinin karar gerekçelerinde de vurgulandığı üzere, dava dışı borçlu şirkete izafeten davalı şirkete karşı icra takibi başlatılıp başlatılmayacağı, dava dışı borçlu şirket ile davalı şirket arasında acentelik ilişkisi gibi bir bağın olup olmadığı ile davalı şirketin sorumluluğuna gidilip gidilmeyeceği ancak icra takibine itiraz edilmesi ya da takibe karşı icra mahkemesi nezdinde şikayette bulunulması durumunda yapılacak yargılama sonunda mahkemece tespit edilip karar verilebilecek hususlardan olup icra müdürlüğünün borçluya izafeten takip talebi ve ödeme emrinde yer alan davalı şirkete ödeme emri tebligatı çıkarılması hususunda bir takdir hakkı bulunmadığından şikayetin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygundur(Zira Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 26.05.2022 tarih, 2021/10816 Esas ve 2022/6348 Karar sayılı emsal içtihadı da benzer niteliktedir).
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA karar verilmesi gerekirken Dairemizin sayın çoğunluğunun bozma yönündeki görüşüne katılamıyorum.12.12.2024