Logo

12. Hukuk Dairesi2024/5310 E. 2024/7211 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İhalenin feshi talebinin reddine dair verilen kararda, talebin usulden reddine karar verildiği halde para cezasına hükmedilmemesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: İcra ve İflas Kanunu'nun 134/5. maddesi gereğince, ihalenin feshi talebinin esası incelenerek reddine karar verilmesi halinde, talep edene para cezası verilmesinin yasal zorunluluk olduğu ve mahkemenin talebi usulden reddetmiş olsa dahi işin esasına girdiği anlaşıldığından, para cezasına hükmedilmemesi doğru olmayıp karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Borçlunun, 09.05.2023 tarihinde satışı yapılan taşınmazın ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince; borçlunun şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü fesih nedenleri incelenerek şikayetin usulden reddine karar verildiği ve esasa girilmediği gerekçesiyle para cezasına hükmedilmediği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; kararın yerinde olduğu ve kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı tespit edilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

1-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının REDDİNE,

2- Alacaklının temyiz itirazlarına gelince ise;

İcra ve İflas Kanunu'nun “İhalenin neticesi ve feshi” başlıklı 134. maddesinin 5. fıkrasında; İşin esasına girerek, talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkûm eder.” hükmüne yer verilmiştir.

Yasanın para cezasına ilişkin bu hükmü emredici nitelikte olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan re'sen uygulanmalıdır. Hukuk Genel Kurulu'nun 06.10.2004 tarih ve 2004/1-433 Esas sayılı kararında da benimsendiği üzere; kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamaz.

Mahkeme inceleme sonucunda ihalenin usul ve yasaya uygun yapıldığı sonucuna varır ise şikayetin reddine, işin esasına girilmesi nedeni ile şikayetçiyi İİK'nın 134/5. fıkrasına göre feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkum etmesi gerekir

O halde; İlk Derece Mahkemesince, ihalenin feshi isteminin esası incelenmesine rağmen yanılgılı değerlendirme ile şikayetin usulden reddine karar verilmesi ve şikayetçi borçlu aleyhine esasa girilmediği gerekçesi ile para cezasına hükmedilmemesi isabetsiz olup, kararın temyiz istemiyle sınırlı para cezasına hasren bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 05.04.2024 tarih ve 2023/2338 E.-2024/690 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), İstanbul 27. İcra Hukuk Mahkemesinin 11.07.2023 tarih ve 2023/347 E.-2023/438 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 16.09.2024 tarihinde oy çokluğuyla ile karar verilidi.

Üye Dr. ...'in Karşı Oy Yazısı;

Şikayetçi borçlunun ihalenin feshi istemi, ihaleye konu taşınmazın muhammen bedelinin 7.200.000 TL olup, muhammen bedelin üzerinde 11.000.000 TL'ye ihale edildiğinden zarar unsuru gerçekleşmediği, ihalenin feshini istemekte hukuki yararın bulunmadığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesince istemin usulden reddine karar verildiği, dava esastan reddedilmediği için davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine tarafların istinaf başvurusu esastan reddedildiği ve kararın taraflarca temyiz konusu yapıldığı görülmektedir.

Dairemizin değişen içtihatlarına göre ihale edilen mal muhammen bedelin üstünde satılsa dahi, ihaledeki usulsüzlük malı daha yüksek bedelle satılmasını istemiş ise bundan zarar gören ilgilinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı vardır. Şu hale göre Bölge Adliye Mahkemesince Dairemizin değişen içtihadına uygun olarak İlk Derece Mahkemesinin usulden red kararının kaldırıp işin esasına girerek yeniden esas hakkında bir karar vermesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf istemin esastan red kararı vermesi usul ve yasaya aykırıdır. Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçesinde işin esası ile ilgili gerekçeye yer verilmesi esasla ilgili inceleme yapıldığı sonucunu doğurmaz. Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılıp, İlk Derece Mahkemesi kararının, işin esasının incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekçesi ile bozulması ile yetinilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesi davacının hukuki yarar yokluğundan usulden ret karar verdiği halde ihalenin feshi isteminin esasının incelendiği ancak yanılgılı değerlendirme ile şikayetin usulden reddedildiği, esasa girilmemesi nedeniyle para cezası hükmedilmediği gerekçesi ile kararın bozulması yönündeki çoğunluk görüşüne katılamıyorum. 16.09.2024