Logo

12. Hukuk Dairesi2024/5375 E. 2025/317 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Haczedilen mallara ilişkin üçüncü kişinin istihkak iddiasının kabul edilip edilmeyeceğine dair uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Üçüncü kişinin kiracı sıfatıyla istihkak iddiasında bulunamayacağı, haczedilen para ve senetlerin üçüncü kişiye iade edilmesi nedeniyle geçerli bir haczin bulunmadığı ve diğer mallar bakımından da borçlu ile üçüncü kişi arasında muvazaalı işlemler yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı alacaklı ve katılma yoluyla davacı üçüncü kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Asıl ve birleşen dava, üçüncü kişinin İİK'nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Mahkemece, mülkiyet karinesinin borçlular lehine alacaklı yararına olduğu, mahcuz malların kendisine ait olduğunun istihkak iddia eden davacı tarafından ispatlanması gerektiği, hacze konu mahcuzların davacının ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, şirket yapısında ortaklık olmadığı, davacının davasını ispat ettiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne, haczedilen malların mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ile mahcuz mallar üzerindeki haczin kaldırılmasına, davacı ve davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Karar davacı üçüncü kişi ve davalı alacaklı tarafından istinaf edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, davacının, alacaklı lehine olan karinenin aksini kesin ve inandırıcı delillerle ispatladığı gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı alacaklı ve katılma yoluyla davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir.

1-Üçüncü kişinin katılma yoluyla temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan davacı üçüncü kişinin temyiz itirazlarının REDDİNE,

2-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;

A) 11.02.2020 ve 10.03.2020 tarihli haciz tutanaklarında haczedilen beş adet market rafı, taşıt tanıma makinesi, otomosyon sistemleri, 1 adet 4 kapaklı elektrik panosu", "2 adet DRESSER marka 92289 seri nolu benzin ve mazot pompası", 1 adet MG01201803000212 seri nolu Lpg pompası yönünden;

İstihkak davasının dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. Borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran üçüncü kişinin diğer bir üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunması mümkündür (İİK 96/1, 85/2).

Somut olayda dava dilekçesinde "beş adet markef rafı, taşıt tanıma makinesi ve otomosyon sistemleri bp ye aittir. Bp petrolleri ile mülk sahibi arasında kira sözleşmesi vardır, davacı da alt kiracıdır.

1 adet 4 kapaklı elektrik panosu", "2 adet DRESSER marka 92289 seri nolu benzin ve mazot pompası", 1 adet MG01201803000212 seri nolu Lpg pompası" ise istasyonun bulunduğu mülkün sahibine ait olup, BP Petrolleri A.Ş'ye kiralanmış akabinde de alt kiracı müvekkil şirket tarafından hali hazırda kullanılmaktadır." beyanı ve dava dilekçesi ekindeki belgeler dikkate alındığında davacı 3.kişinin bu menkullerle ilgili olarak mülkiyete dayalı istihkak iddiasında bulunmadığı kiracılık sıfatına dayalı istihkak iddiasının ise geçerli olmadığı nazara alınarak iş bu menkuller yönünden, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde esasa ilişkin karar verilmesi doğru değildir.

B) Haczedilen iki adet senet ve kasadan çıkan tüm paraya ilişkin temyiz incelemesine gelince;

İİK’nin 88/1. maddesinde: “Haczolunan paraları, banknotları, hamiline ait senetleri, poliçeleri ve sair cirosu kabil senetlerle altın ve gümüş ve diğer kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder…” düzenlemesi yer almaktadır.

İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir.

Somut olayda, 11.03.2020 tarihli hacze konu iki adet senet ve kasadan çıkan tüm paranın üçüncü şahsa iade edildiği anlaşılmış olup fiilen el koyma ve icra dairesinde muhafaza edilme koşulları gerçekleşmemiştir. Bu durumda, bu mahcuzlar yönünden geçerli bir hacizden söz edilemeyeceği anlaşıldığından istihkak davasının ön şart yokluğundan usulden reddi gerekirken yazılı şekilde işin esası incelenip sonuca gidilmesi isabetsizdir.

C) A ve B numaralı bendin dışında kalan mahcuzlar yönünden;

Dava konusu haciz, davacı 3. Kişinin ticaret sicilde kayıtlı adresinde yapılmakla birlikte anılan adres borçlunun da şube adresidir. İki ayrı hacizde yapılan evrak araştırmasında; 04.09.2019 tarihli noter onaylı, 1000 TL devir bedelli borçlu ile davacı arasında düzenlenen işyeri açma ve ruhsat devir belgesi, belediye tarafından borçluya verilmiş işyeri açma ve ruhsat belgesi, borçlu ile davacı arasında 05.02.2019 kira başlangıç tarihli kira sözleşmesi, borçluya ait duvarda asılı lpg otogaz istasyonu sorumlu müdür belgesi, makine mühendisleri odasının düzenlediği ıslak imzalı kayıt belgesi, borçlu şirkete kesilen 21.02.2020 tarihli sevk irsaliyesi, borçluya ait bir kaç adet açık kargo gönderisi, borçluya ait EPDK'nın bayilik lisansı ve lpg otogaz bayilik lisansının yönetim odasında asılı olduğu, 10.02.2020 tarihli ... firması tarafından borçluya düzenlenen servis raporu, (haciz anında bu raporun ... firması tarafından düzeltilmiş hali aynı tarih ve aynı seri no ile davacı tarafından tekrardan sunulmuş ise de sunulan belgenin incelenmesinde yetkili isminin yanında borçlunun isminin yazdığı görülmektedir.) bulunmuştur, yine haciz anında beyanı alınan çalışan ... Bilen, borçlu firmada daha önce çalıştığını beyan etmiştir. Öte yandan, davacı 3.kişi şirket, borcun doğum tarihinden sonra kurulmuştur. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile borçlu arasında mal kaçırmak amacıyla danışıklı işlemler yapıldığı ve muvazaanın varlığının kabulü gerekir.

O halde, anılan menkuller yönünden davacı üçüncü kişinin istihkak davasının reddi gerekirken, kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ:

Yukarıda yazılı nedenlerle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 02.04.2024 tarih ve 2022/2047 E. - 2024/584 K. sayılı kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesinin 06.01.2022 tarih, 2020/447 Esas, 2022/15 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.