Logo

12. Hukuk Dairesi2024/5619 E. 2024/10211 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı icra takibinde, takipten önce gönderilen hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle takibin iptali gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 150/ı ve 68/b maddeleri uyarınca, ipotekli takipte takipten önce usulüne uygun bir hesap kat ihtarının tebliğ edilmesinin ve TMK 887. maddesi anlamında muacceliyet ihtar koşullarının oluşmasının zorunlu olduğu, somut olayda ise hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiğinin kesinleştiği gözetilerek, yerel mahkemenin takibi kısmen iptal kararı bozulmuş ve takibin iptaline karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde şikayetçi ipotek verenin icra mahkemesine başvurusunda sair şikayetlerinin yanında, hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiği gerekçesi ile şikayetin kısmen kabulü ile icra emrinin iptaline karar verildiği, borçlunun istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, borçlu tarafından temyiz yoluna başvurulduğu görülmüştür.

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

İİK’nın 150/ı maddesinde; “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdî veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149 uncu madde uyarınca işlem yapar. Şu kadar ki, krediyi kullanan tarafın hesap özetine ve borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, kendisine tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle icra mahkemesine şikâyette bulunmak hakkı saklıdır… Hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması Türk Medenî Kanununun 887 nci maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer.” hükmüne, İİK 68/b-2 maddesinde ise, "... sözleşmede gösterilen adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır" hükmüne yer verilmiştir. Anılan bu maddeler, uygun ihtar tebliğ edildiğinde veya tebliğ edilmiş sayıldığında takip dayanağı ipotek akit tablosu limit ipoteği içerse de, ipotekli takibin ilamlı takip olarak yapılabileceğini, bir başka anlatımla ihtarın

maddelerde yazılan koşullarda yapılmış olmasının takibin ilamlı yolla yapılmasının şartı olduğunu göstermektedir. Tebligatların yasal düzenlemeye uygun olmaması nedeniyle İİK 150/ı koşullarını taşımaması halinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapılamayacağı sonucunu doğuran şikayette dayanak belgenin ilam niteliği kazanmadığı iddia edilmekte olup bu hali ile şikayet ilamlı icra takibinde ilama aykırılık şikayetidir. O halde, İcra Mahkemesince İİK'nun 16/2 maddesine göre süresiz olarak incelenmelidir. (HGK 21.06.2000 tarih 2000/12-1002 sayılı karar).

Somut olayda, alacaklı banka tarafından 05.02.2021 tarihinde kredi borçlusu ve ipotek veren şikayetçi aleyhinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, şikayetçiye takipten önce 02.12.2020 tarihinde tebliğ edilen hesap kat ihtarının İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebliğ edildiğinin tespit edilerek icra emrinin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf ve temyiz yoluna başvurulmaması üzerine kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiği hususunun kesinleştiği görülmüştür.

Bu durumda; takipten önce yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliği bulunmadığından, dolayısıyla TMK'nun 887. maddesi anlamında ihbar (muacceliyet ihtarı) koşulları oluşmadığından, ipotekli taşınmaz maliki hakkında icra emri gönderilmek suretiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması mümkün değildir.

Açıklanan nedenlerle, şikayetin kabulü ile şikayetçi ipotek veren yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yukarıdaki şekilde şikayetin kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Şikayetçi ipotek verenin temyiz isteminin kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi'nin 06.06.2024 tarih ve 2022/2513 E. - 2024/1297 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), Adana 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 16.06.2022 tarih ve 2021/94 E. - 2022/153 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 04.12.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.