Logo

12. Hukuk Dairesi2024/5804 E. 2024/10476 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İlama dayalı icra takibinde, borçlunun ilama uygun ödeme yapmasına rağmen, alacaklıların hesaba konulan blokenin kaldırılması talebinin reddine ilişkin icra mahkemesi kararının Bölge Adliye Mahkemesince bozulmasının temyizen incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: İlamın hüküm fıkrasında paranın alacaklılar tarafından çekilmesine ilişkin hüküm bulunmadığı, icra mahkemesinin ve icra dairesinin ilamın hüküm fıkrasını yorumlayamayacağı, borçlunun ilamda hükmedilen tutarı ilamda belirtilen hesaba yatırmasının yeterli olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK'nın 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin reddine oy birliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi:

İlama dayalı olarak başlatılan icra takibinde; alacaklıların icra mahkemesine başvurusunda, borçlunun teslim borcunu ilama uygun şekilde ifa etmediğini, hesaba yatırılan paraya ilama aykırı olarak bloke konulduğunu bu nedenle icra müdürlüğünden İİK 24. maddesi gereğince işlem yapılmasını talep ettiklerini, müdürlüğün taleplerini haksız olarak reddettiğini ileri sürerek müdürlüğün 29.11.2022 tarihli işleminin iptalini istedikleri, mahkemece; icra müdürlüklerinin ilamın hüküm kısmını dikkate alarak aynen infazı ile görevli olduğu, sınırlı yetkili icra mahkemesinin, hükümde yer almayan bir hususu yorum yoluyla ilama eklemesi ya da var olan bir hususu çıkarması olanağı olmadığı, icra müdürlüğü kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, kararın alacaklılar tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun ilamda belirtilen miktarı banka hesabına aktarmakla beraber hesabın bloke edildiğinin bildirildiğini, dayanak ilamda hesabın bloke edileceğine dair bir hüküm bulunmadığını, ilam gerekçesinde alacaklıların ortak hesap sahibi olmakla ortak hesap üzerinde tasarruf yetkilerinin sözleşmeden kaynaklandığı gerekçesiyle hesaptan para çekme yetkisi verilmesi talepleri yönünden hukuki yarar bulunmadığı kanaatine varıldığının anlaşıldığını, sözleşme ilişkisine göre ilamda belirtilen hesapta hak sahibi olan ve bu nedenle ayrıca para çekme yetkisini içeren hükme ihtiyacı bulunmadığı mahkeme kararıyla tespit edilmiş olan alacaklıların taleplerinin ilamda yer alan hukuki yarar yokluğu hükmü nazara alınarak reddine karar verilmesi isabetli olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılması yerine yeniden esas hakkında şikayetin kabulü ile İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğünün 2022/18603 Esas sayılı dosyasından verilen 29.11.2022 tarihli icra müdürlüğü kararının iptaline karar verildiği görülmüştür.

Takip dosyasının incelenmesinde; takip konusu ilamın hüküm bölümünde açıkça “...178.793,78 USD’nin paranın hesaptan çekildiği tarih olan 26.03.2008 tarihinden itibaren yıllık %8,75 oranında faiz uygulanmak suretiyle davalı Türkiye Ekonomi Bankası tarafından, TEB Gebze Şubesi 55055 nolu ortak hesaba yatırılmasına, davacıların paranın davacılar tarafından çekilmesi yetkisi verilmesi talebi yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle talebin reddine...” şeklinde hüküm tesis edildiği görülmektedir.

İlamların infaz edilecek kısmı, hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. Gerek icra dairesi ve gerekse sınırlı yetkili icra mahkemesi ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip değildir(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.10.1997 gün ve 1997/12-517 E.-1997/776 K.; 22.03.2006 gün ve 2006/12-92 E.-2006/85 K.; 25.06.2008 gün ve 2008/12-451 E.-2008/453 K. sayılı ilamları).

Somut olayda, takibe dayanak yapılan İstanbul Anadolu 1.Tüketici Mahkemesinin 2019/628 Esas-2022/822 Karar sayılı ilamının hüküm kısmının aynen infazı zorunlu olup, dar yetkili icra mahkemesinin, yorum, tahmin ve takdir yoluyla hüküm kısmını değiştiremeyeceği açıktır. Borçlunun takibe dayanak ilamda hükmedilen tutarı ilamda belirtilen hesaba yatırdığı taraflar arasında ihtilafsız olup, takibe dayanak ilamda paranın alacaklılar tarafından çekilmesi yönünde verilmiş bir kabul kararı da bulunmamaktadır.

O halde, İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiş olması yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ :

Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 14.05.2024 tarih ve 2023/985 Esas-2024/797 Karar sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.