"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/alacaklı ve katılma yoluyla davalı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Davacı/alacaklının temyiz itirazının incelenmesinde;
2.3.2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 364/1. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen ve miktar ve değeri On bin Türk Lirası’nı geçen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Bu hükümde öngörülen kesinlik sınırı, 24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile 02.12.2016 tarihinden itibaren kırk bin Türk Lirası’na, 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanun’un 1. ve 2. maddesi ile 28.02.2019 tarihinden itibaren elli sekiz bin sekiz yüz Türk Lirası’na, 01.01.2020 tarihinden itibaren yetmiş iki bin yetmiş Türk Lirası'na, 01.01.2021 tarihinden itibaren yetmiş sekiz bin altı yüz otuz Türk Lirası'na, 01.01.2022 tarihinden itibaren yüz yedi bin doksan Türk Lirası'na, 01.01.2023 tarihinden itibaren iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz Türk Lirası'na, 01.01.2024 tarihinden itibaren de üç yüz yetmiş sekiz bin iki yüz doksan Türk Lirasına çıkarılmıştır.
Bölge Adliye Mahkemesinin 798,45 TL feri alacaklar yönünden itirazın kaldırılmasına, borçlu temerrüde düşmediğinden tahliye isteminin reddine ilişkin kararını temyiz eden alacaklının temyiz dilekçesinde kabul ettiği aylık kira olan 13.658,71 TL üzerinden itirazın kaldırılmasını istediği 3 aylık kira toplamı 40.976,13 TL ile tahliye talebinde de bulunduğundan, takibe konu aylık kiraların ait olduğu kira dönemi alacak miktarı 163.904,52 TL'nin toplamı 204.880,65 TL temyiz kesinlik sınırının tespite esas olan miktarıdır.
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti yoktur.
5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nin 364/1-2. maddeleri ve 6100 sayılı HMK'nin 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE),
2) Davalı/borçlunun katılma yoluyla temyiz talebi yönünden;
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun "Temyiz yoluna başvurma ve incelenmesi "başlıklı 364. maddesinin 2. fıkrasında, "Yukarıda belirtilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurma ve incelenmesi Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır." hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı HMK'nin 366/1. maddesinde; “Bu Kanunun istinaf yolu ile ilgili 343 ila 349 ve 352 nci maddeleri hükümleri, temyizde de kıyas yoluyla uygulanır." hükmü, yine aynı Kanunun “Katılma yoluyla başvurma" başlığı altında düzenlenen 348/2. maddesinde; istinaf yoluna başvuran, bu talebinden feragat eder veya talebi Bölge Adliye Mahkemesi tarafından esasa girilmeden reddedilirse katılma yolu ile başvuranın talebi de reddedilir" hükmü yer almaktadır.
Buna göre; katılma yolu ile temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlı olup ona tabidir. Bu nedenle asıl tarafın temyiz talebi esasa girilmeden reddedilirse, katılma yolu ile temyiz talebi reddedilir.
Bu durumda davacı/alacaklının temyiz talebi esasa girilmeden reddedildiğinden, katılma yoluyla temyiz talebinde bulunan davalı/borçlunun temyiz talebinin de 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2 maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nin 366 ve 348/2. maddeleri uyarınca (REDDİNE), 21.10.2024 tarihinde sonucu itibariyle oy birliğiyle, gerekçe yönünden ise oy çokluğuyla karar verildi.
Üye ...’ın Karşı Oy Yazısı:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; kısmi itirazın kaldırılması ve temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile itirazın kaldırılmasına, davalının tahliyesine karar verilmiş olup davalının istinafı üzerine itirazın 798,45 TL yönünden kaldırılmasına ve tahliye isteminin reddine dair karar davacı/alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.
Alacaklının temyizi; 154.024,09 TL miktar yönünden reddedilen alacak kısmı ile temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin istikrarlı uygulaması; itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerinde itirazın kaldırılmasına konu asıl alacak miktarı ile bir yıllık kira miktarı dikkate alınmaktadır (Zira Dairemizin 2024/4113 Esas, 2024/7167 Karar sayılı kararında; “Temyize konu uyuşmazlık; Örnek 14 nolu takibe yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye talebine ilişkindir. Takibe dayanak 01.01.2018 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde, örnek 1 nolu takip talebinde ve Örnek 14 nolu tahliye emrinde aylık kira bedeli 10.000,00 TL+KDV, 5yıl+5yıl süreli (ikinci 5 yıl opsiyonlu olmak üzere) bir yıllık kira bedelinin120.000,00 TL+KDV olarak belirlendiği” halde 18.04.2024 Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine göre temyizen işin esasına girilerek kararın esastan ONANMASINA karar verildiği görülmüştür.)
İİK’nın 269/a maddesi; “Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine icra mahkemesince tahliyeye karar verilir.”şeklinde düzenlenmiştir. Temerrüt nedeniyle tahliyenin ön şartı; 1-kira alacağı olacak, 2-takip talebiyle tahliye istenecek, 3-borçlu/kiracıya haciz ve tahliye istemli Örnek 13 ödeme emri tebliğ edilecek, 4-30/60 günlük ödeme müddeti verilecek, 5-ödeme müddeti içerisinde kiracı borcunu ödemezse 6 ay içinde temerrüde dayalı tahliye talep edilecek. Görüldüğü gibi bu davanın mihenk taşı takip talebiyle açıkça tahliye isteminin gerekliliğidir.
Dayanak takip dosyasında bulunan Örnek 1 nolu takip talebinde alacaklı, takip konusu alacak miktarı için haciz ve (İİK’nın 269/a maddesi gereğince temerrüt nedeniyle) tahliye talep etmiştir. Temerrüt nedeniyle tahliye davasının şartları yukarıda açıkça yazılmıştır. Buna göre temerrüt nedeniyle tahliyenin talep tarihi 10.11.2023 takip tarihidir. Takip tarihi itibariyle aylık kira miktarı 13.658,71 TL’dir. Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine göre temyiz kesinlik sınırının tespiti açısından 154.024,09 TL reddedilen itirazın kaldırılması kısmı ile 13.658,71x12=163.904,52 TL bir yıllık kira miktarından oluşan toplam 317.928,61 TL dikkate alındığında ise karar miktar itibariyle kesindir.
Kira dönemi çoğunlukla kira sözleşmelerinde 1 yıl olsa dahi zaman zaman yukarıdaki emsal içindeki örnekte de görüldüğü üzere 5 yıllık veya daha uzun süreli de olabilmekte olup, çoğunluk gerekçesinde geçen “…takibe konu aylık kiraların ait olduğu kira dönemi alacak miktarı...” şeklindeki ifade ile kira dönemi 5 yıl olduğunda 5 yıllık kira miktarı dikkate alınması gerekecektir. Bu durum ise temerrüt nedeniyle tahliye davalarına özgü Dairemizin bir yıllık kira miktarı uygulamasıyla tezat bir durum oluşturacaktır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; tahliye istemi yönünden en erken takip tarihi itibariyle tahliye istendiği ve bu tarih dikkate alınarak bir yıllık kira miktarı göz önüne alınarak istinaf/temyiz kesinlik sınırının tespiti gerekirken “…takibe konu aylık kiraların ait olduğu kira dönemi alacak miktarı...” şeklindeki ibare nedeniyle gerekçe yönünden Dairemizin sayın çoğunluğunun görüşüne katılamıyorum. 21.10.2024