Logo

12. Hukuk Dairesi2024/6034 E. 2025/622 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İlamlı icra takibinde, takip konusu alacağa uygulanacak faizin USD üzerinden mi yoksa TL üzerinden mi hesaplanması gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dayanak ilamda yabancı para cinsinden alacağa, bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizin işletilmesine hükmedilmiş olmasına ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin kararında da USD üzerinden faiz işletilmesi gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen, yerel mahkemece ilamın yorum yoluyla genişletilmesi suretiyle faizin TL üzerinden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi borçlu tarafından istenmesi üzerine dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

İlamlı icra takibinde, borçlunun, takipte Usd cinsinden mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı istenmesi gerekirken ilama aykırı olarak TL cinsinden ve fazla faiz istendiği iddiasına dayalı ilama aykırılık şikayeti ile icra emrinin ve takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verildiği, kararın şikayetçi borçlu tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

YHGK’nın 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E., 1997/776 K. sayılı kararında benimsendiği üzere, ilamlı takipte, ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür ve ilamın infaz edilecek kısmı yorum yolu ile genişletilemez ve değiştirilemez.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 99 ve 6102 sayılı TTK'nun 711. maddesi uyarınca seçimlik hakkını, fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılması yönünde kullanması halinde, takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden, alacaklı, bu alacağa 3095 Sayılı Kanun'un 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebilir.

Somut olayda, ilamlı icra takibine dayanak ilamın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi'nin 11.05.2022 tarih ve 2020/1675 Esas, 2022/647 Karar sayılı kararı ile kaldırılarak esasa ilişkin yeniden hüküm kurulduğu ve işbu kararının onararak kesinleşmesi üzerine alacaklının Bölge Adliye Mahkemesi ilamına dayanılarak 21.02.2023 tarihinde ek takip talebinde bulunduğu, dayanak ilamda; “yabancı para alacağının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine” hükmedilmiş olup, burada uygulanması gereken USD cinsinden alacağa 3095 Sayılı Kanun'un 4/a maddesi gereğince mevduata USD cinsinden uygulanan en yüksek faiz oranın işletilmesidir. Alacaklı tarafından 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca işlemiş faizin istenmesi ve takip tarihinden sonra da işleyecek faiz oranının bu doğrultuda istenmesi gerekirken yerel mahkemece, takibe dayanak Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 27.12.2022 tarih ve 2022/10112 Esas 2022/17907 Karar sayılı kararında, "...Somut olayda; uyuşmazlık konusu alacakların yabancı parayla tahsili talep edilmiştir. Bu durumda dava konusu alacaklara, 3095 sayılı Kanun'nun 4 üncü maddesinin (a) bendi uyarınca Devlet bankalarınca USD üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi isabetsiz ise de davalı tarafça bu hususun istinaf sebebi olarak ileri sürülmediği anlaşılmakla, usuli kazanılmış hak ilkesi gözetilerek bu husus bozma sebebi yapılmamıştır." şeklindeki ibareden yola çıkarak yukarıda bahsolunan YHGK ilamına aykırı şekilde dayanak ilamın yorum yoluyla değiştirilip genişletilmesi suretiyle mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının “TL” cinsinden uygulanması gerektiğinden bahisle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ :

Şikayetçi-borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 14.06.2024 tarih ve 2024/313 E., 2024/900 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,

Kocaeli 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 14/12/2023 T. ve 2023/112 E., 2023/599 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 03.02.2025 gününde oy çokluğuyla karar verildi

Karşı Oy Yazısı:

İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümü olup, bu kısmın aynen infazı zorunludur. Dar yetkili icra mahkemesince hükmün (infaz edilecek kısmının) yorum yolu ile değiştirilemeyeceği gibi yeniden belirlenmesi de mümkün değildir. İcra mahkemesinin görevi infazın ilama uygun yapılıp yapılmadığını denetlemekten ibarettir. Diğer bir anlatımla hükmün içeriğinin aynen infazını sağlanmakla görevlidir (Zira HGK’nın 08/10/1997 tarih 1997/12-517 esas 1997/776 karar, Yargıtay 12. HD’nin 27/09/2007 tarih 2007/13127 Esas ve 2007/17214 K, Yargıtay 12. HD’nin 12/04/2012 tarih 2011/28377 Esas ve 2012/12196 K sayılı ilamları benzer niteliktedir).

Takip dayanağı ilamın hüküm bölümü incelendiğinde; Dayanak İstanbul BAM 31. H.D.'nin 11/05/2022 tarih 2020/1675 esas 2022/647 karar sayılı kararı ile esasa ilişkin olarak yeniden kurulan hükümde, ''...Davanın KISMEN KABULÜNE, a-Fazla mesai ücreti alacağı olarak 9.000,00 $' dan (net) (% 30 hakkaniyet indirim yapılarak) kalan 6.300,00 $'ın temerrüt    tarihinden (04/02/2017) itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, b-Ulusal Bayram ve Genel Tatil ücreti alacağı    olarak 650,00 $' dan (net) (% 30 hakkaniyet indirim yapılarak) kalan 455,00 $'ın temerrüt    tarihinden (04.02.2017) itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, c-Hafta Tatil ücreti    alacağı olarak 2.250,00 $'dan (net) (% 30 hakkaniyet indirim yapılarak) kalan 1.575,00 $'ın temerrüt tarihinden (04.02.2017) itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,...'' şeklinde hüküm kurulduğu, BAM kararının onanmasına ilişkin Yargıtay 9. H.D.'nin 27/12/2022 tarih 2022/10112 esas 2022/17907 karar sayılı kararında, "... Somut olayda; uyuşmazlık konusu alacakların yabancı parayla tahsili talep edilmiştir. Bu durumda dava konusu alacaklara, 3095 sayılı Kanun'nun 4 üncü maddesinin (a) bendi uyarınca Devlet bankalarınca USD üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi isabetsiz ise de davalı tarafça bu hususun istinaf sebebi olarak ileri sürülmediği anlaşılmakla, usuli kazanılmış hak ilkesi gözetilerek bu husus bozma sebebi yapılmamıştır." şeklinde belirtildiği, dayanak Bam kararı ve Yargıtay ilamı dikkate alındığında takip talebinin ve buna uygun olarak düzenlenen örnek 4-5 nolu icra emrinde “Merkez Bankası, bankalarca mevduatlara fiilen uygulanan azami faiz” şeklindeki istemin ilama uygun olduğu görülmüştür.

Mahkemece, tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranları saptanmış, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile taraflarca bildirilen bankaların mevduata fiilen uyguladıkları en yüksek faiz oranlarına göre yapılan hesaplamada ek takip talep tarihi itibarı ile fazla bir istem olmadığı tespit edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere ve emsal içtihatlara göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA karar verilmesi gerekirken Dairemizin sayın çoğunluğunun bozma yönündeki görüşüne katılamıyorum. 03.02.2025