"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Muteriz borçlunun temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının REDDİNE,
2-Alacaklının temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borca itirazdan ibaret olup, İlk Derece Mahkemesince istemin tümden reddi ile birlikte alacaklı lehine 3.400,00 TL vekalet ücretine hükmedildiği, kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince mahkeme kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine, borca itirazın reddine, İlk Derece Mahkemesindeki yargılama nedeniyle borçlu lehine 6.800,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesine karar verildiği, kararın taraflarca temyiz edildiği görülmüştür.
HMK'nın 326. maddesi, “Kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.
Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.
Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir.” hükmünü amirdir.
Maddenin birinci fıkrası, hukuki korunma isteğinde haklı çıkmanın doğal bir sonucudur. Kural olarak, haksız dava açan veya haksız olarak aleyhine dava açılmasına sebebiyet veren kişi bütün yargılama giderlerinden sorumlu olacaktır. Ancak, kusuru olmaksızın aleyhine dava açılan ve yine aleyhine hüküm verilen tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru değildir.
Davada haklı çıkan tarafın davasını vekille takip etmesi durumunda, lehine hükmedilen tutar olan vekalet ücreti de, bir tür yargılama gideridir ve sorumlusu yine HMK'nın 326. maddesine ve yukarıda açıklanan kurala göre belirlenecektir.
Somut uyuşmazlıkta; Bölge Adliye Mahkemesince, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilerek, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile borçlu lehine vekalet ücretine hükmedildiği, borca itirazının ise reddine karar verildiği anlaşılmakla birlikte, borca itirazın reddedildiği ve alacaklının kendini bir vekille temsil ettirdiği de gözetilerek, ilk derece yargılaması açısından borca itirazın reddi nedeniyle alacaklı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ :
Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin 27.06.2024 tarih ve 2023/717 E. - 2024/1342 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.