Logo

12. Hukuk Dairesi2024/6943 E. 2024/9615 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İflas eden şirketin ihalenin feshine ilişkin şikayetinin, iflas idaresi tarafından değil de şirket vekili tarafından yapılması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi üzerine, bu kararın temyiz edilmesiyle oluşan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İflas eden şirketin, iflas masasına dahil olmayan ihalenin feshine ilişkin şikayet hakkının bulunması ve iflas idaresinin de davaya dahil olması nedeniyle, mahkemenin işin esasını incelemesi gerekirken, taraf ehliyetinin yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar vermesi isabetsiz bulunarak bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı İlk Derece Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı müflis Pema Madencilik Enerji Kimya Sanayi ve Ticaret A. Ş. iflas idare memurluğu adına iflas idare memuru tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Şikayetçi borçlu şirketin ihalenin feshi istemiyle İcra Mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince, ilk olarak şikayetin süreden reddine karar verildiği, kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, fesih iddialarının esası incelendikten sonra, istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedildiği, borçlunun temyiz istemi üzerine Dairemizce anılan kararın bozulduğu anlaşılmaktadır. Bozma kararımıza uyulması sonrasında, İlk Derece Mahkemesince; davacı borçlu şirket aleyhine iflas kararı verildiği ve kesinleştiği, ihalenin feshine ilişkin dava açma yetki ve görevinin iflas idaresinde olduğu dolayısı ile davacı vekilinin şirket vekili olduğu Kadıköy 19. Noterliği tarafından düzenlenen vekaletname ile sabit olup davacı vekilinin taraf ehliyeti olmadığı gerekçesiyle açılan davanın usulden reddine karar verildiği görülmektedir. Bu karar şikayetçi borçlu müflis şirket adına iflas idare memuru tarafından temyiz edilmiştir.

İflasına karar verilen şirket, medeni haklardan istifade ve medeni hakları kullanma ehliyetini kaybetmiş olmaz. Sadece, İİK'nın 191. maddesi gereğince, iflas masasına giren hak ve mallar üzerinde tasarruf hakkını kaybeder. Bir başka deyişle, anılan mallar üzerindeki tasarruf yetkisi, iflas masasına geçer. Bu durumda, ihalenin feshinin talep edilmesi ile müflis şirketin, o mal üzerinde tasarrufta bulunduğu sonucuna varılamaz.

Dolayısı ile müflis şirketin, icra takibinde borçlu olması nedeniyle, İİK'nın 134. maddesine göre ihalenin feshi isteminde bulunma ... vardır. Bu hakkın kullanılması, yukarıda da belirtildiği üzere, İİK'nın 191. maddesinde belirlenen mallar üzerinde tasarrufta bulunulduğu anlamına gelmediğinden, borçlu şirket iflas etse dahi, İcra Mahkemesinde bu şikayeti yapabilir.

Öte yandan, iflasın hukuki sonuçları, iflas kararının verilmesi ile (iflasın açılması anında) doğar. İflasın açıldığı anda, müflisin haczedilebilen bütün mal, alacak ve hakları kendiliğinden iflas masasını oluşturur. İİK’nın 226. maddesinin 1. fıkrası uyarınca iflas idaresi, iflas masasının kanuni mümessilidir. İflas idaresi masanın kanunî mümessili olduğundan, iflas

masası ile ilgili davalar (şikâyetler) iflas idaresi tarafından (veya iflâs idaresine karşı) açılır; iflâstan önce müflis tarafından (veya müflise karşı) açılmış olan davalara (şikâyetlere), iflas idaresi tarafından devam edilir.

Somut olayda, şikâyetçi borçlu şirketinin 03.03.2021 tarih saat:14:00 itibariyle borca batıklık nedeniyle iflasına karar verildiği, anılan kararın 07.12.2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Yukarıda da ifade olunduğu üzere iflas masasının kanuni mümessili iflas idaresidir. Dairemiz Bozma kararından sonra verilen İlk Derece Mahkeme kararının, şikâyetçi borçlu şirket iflas idare memuru tarafından temyiz edildiği ayrıca anılan karar öncesinde de iflas idare memurlarının davaya dâhil olup davayı sürdürdükleri görülmektedir.

Bu durumda, İlk Derece Mahkemesince, işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, şikayetin İİK’nın 184.,191., maddeleri ve HMK’nın 114/1-d maddesinde düzenlenen ‘taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları’ dava şartı bulunmadığından bahisle usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olup İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:

Yukarıda yazılı nedenlerle, Çayırlı İcra Hukuk Mahkemesinin 08.08.2024 tarih ve 2024/2 E.-2024/3 K. sayılı kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.