"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİNİN KESİN
KARARLARI ARASINDAKİ
UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE DAİR
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGITAY İLAMI
5235 sayılı “Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 35 inci maddesinde; bölge adliye mahkemesi başkanlar kurulunun görevleri düzenlenmiş olup, anılan maddenin 3 üncü bendinde de, “3. Re'sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemek,” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine göre; benzer olaylarda verilen kesin nitelikteki kararların Bölge Adliye Mahkemesinin farklı hukuk veya ceza dairelerince veyahut farklı Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk veya ceza dairelerince verilmesi, aralarında uyuşmazlık bulunması ve bu uyuşmazlığın giderilmesinin gerekçeli olarak istenmesi üzerine Dairemizce bu konuda bir karar verilebilecektir.
Somut olayda, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu’nun 08.11.2024 tarih ve 2024/44 nolu talebinin incelenmesinde; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 2023/1628 Esas, 2024/2403 Karar nolu ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 2022/1137 Esas, 2023/1370 Karar nolu kararları ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Diresinin 2022/4292 Esas, 2024/329 Karar nolu kararı arasındaki uyuşmazlığın giderilmesinin talep edildiği ancak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Diresinin 2022/4292 Esas, 2024/329 Karar nolu kararının uyuşmazlık bulunduğu belirtilen diğer iki karardan farklılık arzettiği, zira işbu kararın; ilk derece mahkemesinin işin esasına yönelik verdiği bir karara (haczin kaldırılmasına) dair istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olduğu, diğer kararların ise meskeniyet şikayetlerinin hak düşürücü süreden reddine ilişkin olduğu görülmüştür.
Hal böyle olunca; farklı Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerince benzer olaylarda verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunduğundan bahsedilemeyeceğinden, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 35 inci maddesi kapsamında bir talebin olmadığı değerlendirilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle; TALEBİN REDDİNE, oy birliği ile kesin olarak 04.03.2025 tarihinde karar verildi.