"İçtihat Metni"
Borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan sanık ...'ın, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Ankara 10. İcra Ceza Mahkemesinin 27/04/2023 tarihli ve 2023/41 esas, 2023/107 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 09/01/2024 gün ve 94660652-105-06-28864-2023-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/11/2024 tarihli ve KYB - 2024/107254 sayılı üst yazısı ekinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/01/2024 gün ve KYB- 2024/5301 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
31/03/2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik İcra ve İflas Kanunu'nun 354. maddesinin 4. fıkrasında; "Nafaka alacaklarına ilişkin takipler hariç, alacak miktarı Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından her yıl belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının altında kalan takiplerde bu Kanunda öngörülen disiplin ve tazyik hapsi uygulanmaz." hükmü uyarınca, suçun oluşumu için, takip tarihindeki asıl alacak miktarının brüt asgari ücretin üstünde olması gerektiği, İstanbul 4. İcra Müdürlüğünün 2018/18125 esas sayılı dosyasındaki 26/07/2018 tarihli takibe konulan asıl alacak miktarının 1.500,00 Türk lirası olduğu, Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından 2018 yılı için belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının ise 2.029,50 Türk lirası olduğu, takibe konulan asıl alacak miktarının 2018 yılı için belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının altında kaldığı anlaşılmakla, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulduğu,
Dairemizin 20/02/2024 tarihli 2024/1103 Esas ve 2024/1495 Karar sayılı ilamı ile; kanun yararına bozma konusu edilen, Ankara 10. İcra Ceza Mahkemesinin 2023/41 Esas, 2023/107 Karar sayılı dosyası ile şikayete dayanak icra dosyası olan Ankara 12. İcra Müdürlüğünün 2022/7508 Esas sayılı takip dosyasının dosya kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından, sözü edilen ilgili dosyaların temin edilerek ve kanun yararına bozma talebinin yeniden dosya kapsamına göre düzenlenerek gönderilmesi gerektiğinin anlaşılması nedeniyle, bu konuda gereğinin takdir ve ifası için dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine dair karar verilmesine müteakiben, ilgili dosyalar temin edilerek dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/11/2024 tarihli ve KYB - 2024/107254 sayılı üst yazısı ekinde yeniden dairemize gönderildiği anlaşılmakla yapılan değerlendirmede;
İnceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; anılan ihbarnamede şikayete dayanak icra takibinin İstanbul 4. İcra Müdürlüğünün 2018/18125 esas sayılı dosyası olduğu ve icra dosyasındaki 26/07/2018 tarihli takibe konulan asıl alacak miktarının 1.500,00 Türk lirası olduğu belirtilmiş ise de; şikayete dayanak olan icra takip dosyasının Ankara 12. İcra müdürlüğünün 2022/7508 Esas sayılı dosyası olduğunun tespit edildiği ve 2022/7508 esas sayılı takip dosyasındaki 20/04/2022 tarihli takibe konulan asıl alacak miktarının 5.348,16
Türk lirası olduğu, Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından 2022 yılı için belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının ise 5.004,00 Türk lirası olduğu, takibe konulan asıl alacak miktarının 2022 yılı için belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının üzerinde olduğunun anlaşılması karşısında, 31/03/2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik İcra ve İflas Kanunu'nun 354. maddesinin 4. fıkrasında; "Nafaka alacaklarına ilişkin takipler hariç, alacak miktarı Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından her yıl belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının altında kalan takiplerde bu Kanunda öngörülen disiplin ve tazyik hapsi uygulanmaz." hükmü uyarınca, suçun oluşumu için, takip tarihindeki asıl alacak miktarının brüt asgari ücretin üstünde olması gerektiğinden ve şikayete dayanak olan icra takibinde bu koşulun gerçekleştiği anlaşıldığından, açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 21/01/2025 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.