"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi 3. kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Somut olayda dava dışı taraflar arasında yapılan örnek 4-5 icra takibinde, icradan ihale ile satışı yapılan taşınmaza ilişkin ihale alıcısının taşınmazı kullananın tespiti talebine istinaden icra müdürlüğünce kullanıcı tespitine ilişkin tutanak düzenlendiği, akabinde tespit edilen kullanıcıya İİK'nın 135/2.maddesi gereği tahliye için muhtıra gönderildiği, sonrasında tahliyesi için mahalle gidildiği, bunun üzerine şikayetçi 3. kişinin icra müdürlüğüne müracaatla ihaleye konu taşınmazda kendisinin noter tasdikli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu beyanla İİK'nın 135/2. maddesine göre tahliye muhtırasının kendisine gönderilmesini talep ettiği, icra müdürlüğünce bu talebinin reddedildiği, bunun üzerine şikayet edenin 14.08.2023 tarihli ret işleminin iptali için icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, bu kararın şikayet eden tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince gerekçe değiştirilerek "Aktif Husumet Yokluğu" nedeni ile şikayetin reddine karar verildiği, bu kararın şikayet eden tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Öncelikle şikayet edenin ihale konusu taşınmazdaki kullanıcı tespitinin hatalı olduğu yönünde iddiası bulunmakta olup, Bölge Adliye Mahkemesinin "Şikayete konu tahliye emri, 3. kişi şikayetçi hakkında düzenlenmemiş olup şikayetçinin tahliye emrinin iptalini istemesinde hukuki yararı olmadığı gibi icra dosyasında taraf sıfatı da bulunmadığından şikayetin aktif husumet yokluğundan reddi gerek" değerlendirmesi yerinde değildir. Şikayetçinin kullanıcı tespitinin hatalı olduğunu ve asıl kiracı olduğunu belirterek buna göre işlem tesisi talebinin reddine dair icra müdürlük kararını iptali istemi yönünden şikayet hakkının olduğu ve şikayetinin esasının incelenmesinin gerektiği kabul edilmelidir.
Ayrıca taşınmazın kullanıcı tespitine dair icra müdürlüğü zabtı da gerçek bir tespitten uzak olup, belirtilen 19.04.2023 tarihli tespit tutanağında kullanıcı olduğu belirtilen kişinin imzasını taşımadığı gibi, mahalde ne sıfatla bulunduğuna dair beyanı dahi alınmamıştır. Öncelikle ihale konusu yere icra marifeti ile gidilip, mahal açık kapalı belirtmesi yapılıp, mahalde bulunanın ne sıfatla bulunduğu sorulup, imzalı beyanı alınmalı, imzadan imtina ediyorsa bu husus tutanağa işlenmeli daha sonra ilgili kişinin kiracı olduğu ya da işgalci olduğu tespit edilirse İİK'nın 135/2.maddesi gereği muhtıra gönderilmelidir. Nitekim şikayet eden, tutanakta ismi geçen kişinin kendi bakıcısı olduğu, başka bir dairede oturduğu iddiasında bulunmaktadır. Yöntemine uygun olmayan kullanıcı tespit zaptına istinaden gönderilen muhtıranın tahliye işlemine esas alınması uygun değildir.
Üçüncü kişi icra mahkemesinde, taşınmazı hacizden önceki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanarak işgal etmekte olduğunu ispat etmekle yükümlüdür (İİK 135/II). Üçüncü kişi, taşınmazı işgal etmekte haklı bulunduğunu, hacizden önce yapılmış resmi bir belge ile ispat ederse (örneğin kiracı olduğunu hacizden önce tapuya şerh verilmiş ya da hacizden önce noterde düzenlenmiş veya onaylanmış bir kira sözleşmesi ile ispat ederse) icra mahkemesi, tahliye emrinin iptaline karar verir(Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku, El Kitabı. Kasım 2004 Baskı s. 40), (Yargıtay HGK 2007/12-297 Esas, 2007/287 Karar; Yargıtay 12. HD 2016/4617 Esas, 22491 Karar).
Nitekim şikayet edenin ihale konusu kiracılık iddiasında bulunulan taşınmaza ilişkin dayandığı kira sözleşmesinin noter onaylı, 15.09.2020 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli olduğu, icra takip tarihinin 29.03.2021, ödeme emrinin tebliğ tarihinin 05.04.2021, ihale konusu kiracılık iddiasında bulunulan taşınmaza icra dosyasından konulan haciz tarihinin 13.04.2021, 15.04.2021 tarihleri olduğu gözönüne alındığında şikayet edenin taşınmazı işgalde haklı olduğuna dair kanunun aradığı manada belgeye sahip olduğu anlaşılmaktadır.
Temyize gelen şikayet edenin şikayetinin kabulü ile talebi doğrultusunda işlem yapılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ :
Şikayetçi üçüncü kişinin temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 12.09.2024 tarih ve 2023/2317 E.-2024/1943 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Alanya 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 16.08.2023 tarih ve 2023/456 E.-2023/470 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.