Logo

12. Hukuk Dairesi2024/7996 E. 2025/1330 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İlamsız icra takibine yapılan itirazın kaldırılması talebinde, takip konusu alacağın dayanağı olan Yap-İşlet-Devret sözleşmesinin İİK'nın 68. maddesi kapsamında belge olup olmadığı ve alacağın miktarının yargılamayı gerektirip gerektirmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Yap-İşlet-Devret sözleşmesinin karma nitelikte bir sözleşme olması ve kira sözleşmesi olarak nitelendirilememesi, dolayısıyla İİK'nın 68/1. maddesinde sayılan belgelerden olmadığı, bu nedenle alacağın varlığı ve miktarının anılan madde kapsamındaki belgelerle ispatlanamaması gözetilerek, usulden hatalı olmakla birlikte sonucu itibariyle doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Temyiz incelemesinin murafaalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK'nın 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin reddine oy birliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi:

Alacaklının, genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde vaki itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince; istemin kabulü ile itirazın kaldırılmasına ve borçlu aleyhine asıl alacağın %20'si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatına hükmedildiği, kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince icra takibine konu alacağın kira alacağı niteliğinde bulunduğu 13.09.2018 tarihi öncesinde akdedilmiş olan ve halen ifası devam eden sözleşmede döviz cinsinden olan kira bedellerinin Türk parası cinsinden yeniden belirlenmesi kuralına tabi olduğu, takipte döviz cinsinden talepte bulunulduğundan alacağın miktarının yargılamayı gerektirdiği ve dayanak sözleşmenin İİK’nın 68. maddesi anlamında belge olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

İİK'nın 68/1. maddesi gereğince, talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar ve noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Ancak, borçlu, borç doğuran ilişkiyi kabul etmişse, alacaklının artık İİK'nın 68/1. maddesinde belirtilen belgelere dayanmasına gerek yoktur.

Borçlu tarafından imzası inkar edilmeyen kira sözleşmesinin, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre İİK'nın 68/1. maddesinde sayılan takibe itirazın kaldırılmasını sağlayan belgelerden olduğu (HGK’nın 22.06.2016 tarih ve 2014/6-1170 E. 2016/840 K. Sayılı kararı) kabul edilmektedir.

Somut olayda, alacaklı tarafından 01.10.2016 tarihli Yap İşlet Devret sözleşmesine dayalı olarak takip yapıldığı, her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince sözleşmenin kira sözleşmesi olduğundan bahisle İİK’nın 68. maddesi kapsamında belge olduğu kabul edilerek alacağın miktarının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yap işlet devret sözleşmesi karma nitelikte bir sözleşme olduğundan kira sözleşmesi olduğunun kabulü mümkün olmayıp, alacağın varlığı ve miktarının İİK'nın 68/1. maddesinde yazılı belgelerle ispatlanamadığı anlaşılmaktadır.

O halde, Bölge Adliye Mahkemesince davanın bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu itibariyle doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir.

SONUÇ:

Alacaklının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 615,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 18.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.