Logo

12. Hukuk Dairesi2024/8047 E. 2025/2174 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Haczedilmezlik şikayetine konu taşınmaz üzerindeki haczin, şikayetin incelenmesi sırasında düşüp düşmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz haczinin, şikayetin Bölge Adliye Mahkemesi’ndeki incelemesi sırasında İİK’nın 110/1. maddesi uyarınca düşmüş olması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin ve istinaf mahkemesinin kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

İleri sürülen temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; Eskişehir ili Odunpazarı ilçesi ... Mahallesi 23055 ada 1 parsel B Blok 18 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmaza ilişkin meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece şikayetin kısmen kabulü ile taşınmazın 830.000,00 TL'den aşağı olmamak üzere satışına karar verildiği, karara karşı taraflar tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların istinaf başvurusunun İİK'nun 366 ve HMK'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

İİK'nın 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle ve mahkemece re'sen İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşüp, düşmediğinin belirlenmesi gerekir.

Öte yandan, taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesi zorunlu değildir. Konuya ilişkin tasarruf yetkisi kısıtlamalarının tapu kütüğüne şerh verilebileceğini hükme bağlayan TMK’nın 1010. maddesi emredici nitelikte olmayıp, aynı maddenin son fıkrası uyarınca haciz şerhi verilmekle, taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir. Tapuya işlenmesi, haczin kurucu unsuru olmayıp bildirici nitelik taşır. Ne var ki üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerekmektedir.

Bu açıklamalar ışığında, İİK’nın 106 -110. maddeleri uyarınca haczin düşüp düşmediği belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz talebinin kabul edildiği tarih esas alınmalıdır.

Somut olayda, Eskişehir 6. İcra Müdürlüğü'nün 2021/4532 Esas sayılı takip dosyasında şikayet konusu taşınmaz üzerine 26.01.2023 tarihinde haciz konulduğu, haciz tarihi itibariyle İİK'nın 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, şikayet tarihi itibarı ile haczin ayakta ve geçerli olduğu; İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi

olan 28.04.2023 tarihinde haczin devam etmekte olduğu, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi olan 26.09.2024 tarihi itibariyle ise dosyada geçerli bir satış talebi ve avansı olmamakla, alacaklının, yasal 1 yıllık sürede satış talep etmediği, sonuç olarak İİK' nın 110/1. maddesi gereğince taşınmaz üzerindeki iş bu haczin Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinden önce düştüğü anlaşılmıştır.

O halde, mahkemece şikayetin incelenmesi sırasında haciz düştüğünden konusuz kalan şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve HMK'nın 331/1 maddesi uyarınca tarafların şikayet tarihindeki haklılık durumlarına göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin 26.09.2024 tarih ve 2023/1176 E. - 2024/1693 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 28.04.2023 tarih ve 2023/47 E. - 2023/264 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 11.03.2025 gününde oy birliğiyle karar verildi.