Logo

12. Hukuk Dairesi2025/1245 E. 2025/2203 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra yoluyla satışı yapılan taşınmazın kıymet takdiri raporuna itiraz edilmesine rağmen, satış işleminin devam etmesi ve ihale bedelinin düşük olması nedeniyle ihalenin feshine karar verilip verilmeyeceği hususunda yaşanan hukuki uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın gerçek değerinin, ihale tarihinde mahkemece tespit edilen değerin üzerinde olması ve bu durumun borçlu ve alacaklı aleyhine sonuç doğurabilecek olması gözetilerek, ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz görülerek ilk derece mahkemesinin kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı İlk Derece Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Dosyadaki bilgi ve belgelerden borçlunun, sair fesih nedenleri ile birlikte satışa esas alınan kıymet takdiri raporunun taşınmazın gerçek özelliklerini ve değerini yansıtmadığını, rapora süresinde itiraz edilmesine rağmen süre aşımından reddine karar verilmesinin usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu,

İlk Derece Mahkemesince; yeniden keşif yapıldığı ve icra müdürlüğü keşif tarihi itibariyle belirlenen değerin muhammen bedelin üzerinde olduğu gerekçesi ile ihalenin feshine karar verildiği,

Borçlunun istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verildiği,

Borçlunun temyiz başvurusu üzerine Dairemizce; ihaleye esas bilirkişi raporu ile mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporları arasında taşınmazın m² büyüklüğü bakımından farklılıklar bulunduğu anlaşıldığından; şikayete konu taşınmazın mimari projesi ve ilgili tüm belgeler celbedilerek konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle taşınmazın mimari projesine uygun büyüklüğü tespit edilerek raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve taşınmazın satışa esas alınan muhammen bedelinin, gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığı denetlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere bozulduğu,

İlk Derece Mahkemesince bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde; şikayetin reddi ile ihale bedelinin %5'i oranında para cezasına hükmedildiği anlaşılmıştır.

İİK’nın 128/2. maddesi gereğince, satışa hazırlık işlemleri sırasında icra dairesi taşınmazın kıymetini ehil bilirkişiler aracılığıyla tayin ve tespit ettirir, kıymet takdirine ilişkin rapor, borçluya, haciz koydurmuş alacaklıya ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak suretiyle tebliğ edilir. İİK'nın 128/a maddesine göre, ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığını ileri sürebilirler. Yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemezler.

Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, borçlunun fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazları konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek taşınmazın değerinin belirlendiği tarih esas alınarak bilirkişi tarafından tespit edilen değerin ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinden ibarettir. (HGK'nın 16.06.2020 tarih, 2017/12-742 E. - 2020/406 K.)

Somut olayda; icra müdürlüğü tarafından 03.12.2021 tarihinde yapılan keşif sonucunda taşınmazın değerinin 420.000,00 TL olarak tespit edildiği, mahkemece bozma üzerine borçlunun fesih nedeni olarak ileri sürdüğü kıymet takdirine ilişkin itirazları değerlendirilerek alınan raporda ise taşınmazın 03.12.2021 tarihi itibariyle değerinin mimari projesine göre 500.000,00 TL; mevcut durumuna göre ise 790.000,00 TL olarak belirlendiği, belirlenen her iki değerin de muhammen bedelin üzerinde olduğu görülmüştür.

İhaleye konu taşınmazın tahmini değerinden fazla bir bedelle satılmış olması mutlaka ve tek başına zarar unsurunun gerçekleşmediği anlamına gelmez. Nitekim mahkemece tespit edilen değerin, ihaleye esas alınan muhammen bedelin üzerinde olmasının borçlu ve alacaklı aleyhine sonuç yaratacağı tabii olup, başlı başına ihalenin feshi sebebidir.

O halde, İlk Derece Mahkemesince ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ :

Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul 42. İcra Hukuk Mahkemesinin 13.11.2024 tarih ve 2024/257 Esas 2024/613 Karar sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nın 373/4. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 12.03.2025 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.