"İçtihat Metni"
Borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan sanık ...'nun, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin Trabzon 1. İcra Ceza Mahkemesinin 12/12/2023 tarihli ve 2023/116 esas, 2023/233 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii Trabzon 2. İcra Ceza Mahkemesinin 11/01/2024 tarihli ve 2024/1 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 06/03/2025 gün ve 94660652-105-61-5721-2024-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/03/2025 gün ve KYB-2025/33194 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
1-Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29/09/2009 tarihli ve 2009/16.HD-... esas, 2009/205 sayılı ilâmında yer alan, ''...Hapsen tazyik yaptırımında amaç, bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak olduğundan, alt sınırdan belli bir ceza belirlenmesi gerekmemekte, yükümlülük yerine getirilene kadar ve en çok 3 ay süreyle kişinin yükümlülüğüne uygun davranması için zorlanması söz konusu olmaktadır... Ancak, ilk taksitin ödenmemesi üzerine 3 aya kadar hapsen tazyik kararının tamamının infazı halinde takip eden taksitlerin ödenmemesi durumunda artık borçlunun cezalandırılması olanağı kalmayacaktır... Zira,her bir taksit için ayrı ayrı hapsen tazyik kararı verilmesi halinde, bu kararların her biri infaz yeteneğine sahip olup, usulüne uygun bir şekilde kaldırılmadığı sürece,..en çok 3 aya kadar tazyik hapsi verilebileceği kuralını aşacak şekilde infaz edilmeleri söz konusu olabilecektir. Yerel Mahkemece yapılması gereken, borçlunun ilk taksiti ödememek suretiyle ödeme taahhüdüne aykırı davranması nedeniyle 3 aya kadar hapsen tazyikine ilişkin ilk hükmün infazını bekleyerek, eğer kabahatli, bu hapsen tazyik kararının yerine getirilmesinden sonra borcu öder ise, ödenmeyen diğer taksit yönünden kalan süre kadar hapsen tazyik kararı vermektir. Yerel Mahkemece, ilk taksitin ödenmemesi nedeniyle verilen hapsen tazyik kararının infaz edilip edilmediği araştırılmadan, son taksitin ödenmemesi nedeniyle yapılan şikâyet üzerine, borçlunun yeniden 3 aya kadar hapsen tazyik ile cezalandırılması yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle yasa yararına bozulması gerekirken, Özel Dairece yasa yararına bozma isteminin reddine karar verilmesi isabetli değildir.'' şeklindeki açıklamalar ile;
2004 sayılı Kanun’un "Borçlunun ödeme şartını ihlali halinde ceza" başlıklı 340. maddesinde yer alan "111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez." şeklindeki düzenleme nazara alındığında;
Sanığın Trabzon İcra Müdürlüğünün 2023/1457 esas sayılı dosyası kapsamında vermiş olduğu 06/02/2023 tarihli taahhüdün 29/03/2023 tarihli 2. taksidini ödemeyerek taahhüdü ihlâl etmesi eylemi nedeniyle Trabzon 2. İcra Ceza Mahkemesinin 22/06/2023 tarihli ve 2023/56 esas, 2023/79 sayılı kararıyla 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın işbu cezayı infaz edip etmediği hususu araştırılmadan ya da infazın sonucu beklenilmeden, sanık hakkında aynı taahhüdün bu defa 29/07/2023 tarihli 4. taksidini ve 29/09/2023 tarihli 5. taksidini ödemediğinden bahisle yapılan şikâyet nedeniyle aynı borç dolayısıyla 3 aya kadar hapsen tazyikine karar verilemeyeceği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,
Kabule göre de, 2004 sayılı Kanun'un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücretinin, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesinin gerekmesi karşısında, 06/02/2023 tarihinde alınan taahhütnamede "masraf miktarı" başlığı altında belirlen 289,50 Türk lirasının nelerden ibaret olduğunun açık olmadığı, bu nedenle borçlu tarafından verilen taahhüdün geçerli olmadığı cihetle, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Trabzon 2. İcra Ceza Mahkemesinin 11/01/2024 tarihli ve 2024/1 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4-d. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında borçlunun ödeme şartını ihlâli eyleminden dolayı hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına, bu eylemle ilgili olarak sanık hakkında verilen tazyik hapsi infaz edilmekte ise derhal salıverilmesine,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca bozma nedeninin cezanın kaldırılmasını gerektirdiği belirlendiğinden,
"Sanık ...'nun üzerine atılı borçlunun ödeme şartını ihlâli suçunun yasal unsurlarının oluşmaması nedeniyle CMK’nun 223/2-a maddesi gereğince BERAATİNE,"
"Karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi dikkate alınarak hesaplanan 4.500,00 TL dilekçe yazım ücretinin kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine şikayetçiden tahsiliyle sanığa verilmesine,”
"Yargılama giderinin müşteki üzerinde bırakılmasına,"
Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.05.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.