Logo

12. Hukuk Dairesi2025/619 E. 2025/2123 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Haczedilmezlik şikayetinde, borçlunun haline münasip ev değerinin tespiti ve haczedilen meskenin değerinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Haciz tarihi itibariyle borçlunun haline münasip ev ve haczedilen meskenin değerinin denetime elverişli, somut verilerle tespit edilmemesi, bilirkişi raporunun eksik ve çelişkili olması ve usulüne uygun değerlendirme yapılmaması gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Somut olayda 2.078,98 TL alacağın tahsili için başlatılan Örnek 7 icra takibinde borçlunun meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, icra mahkemesince şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği, alacaklının istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, iş bu kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.

2004 sayılı İİK'nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde; 'borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez.' hükmüne yer verilmiştir.

Meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde; haline münasip ev değeri ve şikayete konu taşınmazın değerinin, haciz tarihi itibariyle taşınmazın bulunduğu bölgedeki diğer taşınmazlarla emsal mukayesesi yapılmak ve aynı vasıftaki taşınmazların alım-satım değerleri denetime elverişli ve somut veriler içerecek şekilde tespit edilmek suretiyle, İİK'nın 82/12. maddesi gereğince belirlendikten sonra borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın hak sahiplerine ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına; şayet borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar mahcuzun değerinden fazla ise haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.

Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.

Yine borçlunun, şikayete konu taşınmazın bulunduğu muhitte oturması zorunlu olmadığından, daha mütevazi semtlerde haline münasip meskenin değerinin bilirkişi marifeti ile tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.

Öte yandan yukarıda da belirtildiği üzere meskeniyet iddiası bir haczedilmezlik şikayeti olup; mahcuzun değerinin ve borçlunun haline münasip alabileceği mesken değerinin haciz tarihi itibariyle belirlenmesi zorunludur.

Somut olayda, mahallinde 29/11/2023 tarihinde yapılan keşif sonrası düzenlenen 06.12.2023 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın keşif tarihi itibariyle değerinin 1.140.000,00 TL olduğu, haline münasip ev değerlendirmesinin ise; Fatsa ilçesi sınırları içinde araştırma yapıldığı belirtilerek ve sahibinden.com internet sitesindeki ilanlardan 5 adet 1+1 ev emsalleri üzerinden 5 adet ilanın ortalama değeri alınmak suretiyle sonuca giderek 1.248.000,00 TL olarak belirlendiği, İlk Derece Mahkemesince keşif tarihi itibariyle tespit edilen bu değer üzerinden hüküm kurulduğu, ancak hükme esas alınan raporun eksik inceleme ürünü ve denetime elverişli olmadığı, borçlunun gerek şikayete konu taşınmazın, gerekse daha mütevazı semtlerde hâline münasip alabileceği evin değerinin denetime elverişli olmayıp net satış fiyatlarının somut verilerle belirlenmediği, meskeniyet iddia edilen taşınmaz bodrum katta 2+1 odalı ve 95 m2 olduğu halde, 1.katta ve daha büyük metrekareye sahip emsalden fazla değer takdir edildiği, düşük değerde iki adet emsal belirlendiği halde beş adet taşınmazın ortalaması alınarak farklı bir değere ulaşıldığı, haline münasip ev değerlemesinde hangi tarihin esas alındığının belirtilmediği, öte yandan şikayet konusu taşınmazın ve haline münasip evin değerinin haciz tarihi itibari ile belirlenmesi gerektiğinin göz ardı edildiği, dolayısıyla raporun bu hali ile, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır.

O halde mahkemece bilirkişiden ek rapor alınarak, şikayet konusu hacizli taşınmazın değerinin haciz tarihi itibariyle tespit edilmesi ve haciz tarihi itibariyle borçlunun daha mütevazi semtlerde haline münasip evi alabileceği değerin açık, net ve tek rakam olarak yukarıda değinilen ilke ve kurallar gözetilerek tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle; 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesinin 27.11.2024 tarih ve 2024/1386 E. - 2024/1689 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), Ankara 16. İcra Hukuk Mahkemesinin 21.02.2024 tarih ve 2023/827 E.-2024/275 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 10.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.