Logo

12. Hukuk Dairesi2025/75 E. 2025/832 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibinde, alacaklının takip talebinde yer almayan avalisti sonradan takibe dahil etme talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Alacaklının, elinde bulunan bonolarda avalist olarak yer alan borçluyu ilk takip talebinde göstermemesinin kabul edilebilir bir yanılgıdan kaynaklandığı veya dürüstlük kuralına uygun olmadığı, aksinin takip hukukunun mantığına aykırı düşeceği ve alacaklının yeni bir takip başlatıp mevcut iki takibi birleştirebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin avalistin takibe dahil edilmesi talebini kabul eden kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Borçlu ... icra mahkemesine yaptığı başvuru ile; icra takibinin öncelikle sadece senedi düzenleyen şirket hakkında başlatıldığını, alacaklının sonradan yaptığı talep üzerine icra müdürlüğünce, borçlu şirketin yetkilisi olan şikayetçinin de borçlu olarak takibe eklenmek suretiyle kendisine ödeme emri gönderildiğini, ancak takip talebinde borçlu olarak yer almayan kişiye ödeme emri gönderilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin kabulü ile takibin şikayetçi borçlu yönünden iptaline hükmedildiği, kararın alacaklı tarafından istinaf edildiği ve Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle şikayetin reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği görülmüştür.

HMK'nın 124/3. maddesi uyarınca; maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin kabulü için, karşı tarafın rızası aranmaz. Aynı maddenin dördüncü fıkrasında da; “dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir” düzenlemesi mevcuttur. Anılan hükmün talep halinde icra takiplerinde de uygulanması gerekir.

HGK'nın 12.10.2016 tarih ve 2014/12-1190 E. - 2016/964 K. sayılı kararında da; icra takibinde iradi taraf değişikliği yapılamayacağına ilişkin kuralın mutlak olmadığı, maddi hata ve temsilcide yanılma halleriyle sınırlı olarak istisnai bazı hallerde icra takibi esnasında da taraf değişikliği yapılabileceği kabul edilmiş olup bu maddi hatanın giderilmesinin de HMK'nın 124. maddesinin 3. fıkrasında yer alan istisna hükmünün kıyasen uygulanması suretiyle düzeltilmesinin mümkün olduğu benimsenmiştir.

Öte yandan; İİK’nın, kambiyo senetleri hakkındaki hususi takip usulleri başlığını taşıyan bölümünün takibin şartları kenar başlığına sahip 167. maddesinin ikinci fıkrası gereğince; alacaklı, takip talebinde 58. maddedeki hususlardan başka iflasa tabi borçlusu aleyhine haciz ve iflas yollarından hangisini istediğini bildirmeye ve takip talebine kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar tasdikli örneğini eklemeye mecburdur. Aynı Kanun’un 58/2-2. maddesine göre ise, takip talebinde, borçlunun ve varsa kanuni temsilcisinin adı, soyadı, alacaklı tarafından biliniyorsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yerinin gösterilmesi zorunludur.

Somut uyuşmazlıkta; icra takibinin dayanağı olan bonoların incelenmesinden, düzenleyenin ... .. A.Ş., avalistin ..., lehtarın da ... olduğu, takibe lehtar ... tarafından ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ilamsız icra takibi olarak başlandığı, alacaklı tarafından düzenlenerek icra müdürlüğüne sunulan ilk takip talebinde borçlu olarak ... ... A.Ş.’nin yazılı olduğu, bir gün sonra icra müdürlüğüne sunulan dilekçe ile şikayetçi borçlu ...’un da yazılı olduğu yeni bir takip talebi verilerek adı geçen borçlunun sehven takibe eklenmediği belirtilmek suretiyle onun da takibe eklenmesinin istendiği, müdürlükçe talebin kabulü ile her iki borçlunun da adının yer aldığı ödeme emri düzenlenerek tebliğe çıkartıldığı anlaşılmıştır.

Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli kararında, takibin başlatılmasından bir gün sonra ek takip talebi sunularak, takip talebine uygun olacak şekilde tek bir ödeme emri düzenlenmesi nedeniyle takibe yeni bir borçlunun eklenmesi talebinin HMK’nın 124/4. maddesi gereğince kabul edilebilir olduğuna işaret edilerek şikayetin reddine hükmedilmiş ise de; takip konusu bonoları elinde bulunduran alacaklının, bonoların üzerinde avalist olarak yazılı olan borçluyu ilk takip talebinde göstermemesinin, alacaklının kusuruna dayanmayıp kabul edilebilir bir yanılgıdan kaynaklandığı ya da dürüstlük kuralına aykırı olmadığı söylenemez. Aksinin kabulü, takip hukukunun mantığına da aykırı düşecek olup, alacaklı tarafından, takipte taraf olarak gösterilmeyen avalist hakkında yeni bir takip başlatılarak, mevcut iki takibin birleştirilmesi yoluna gidilebileceği de tabiidir.

O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi de yerinde olmadığından, mahkeme kararı kaldırılarak yukarıda yazılı gerekçe ile şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ :

Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 12.11.2024 tarih ve 2023/2367 E. - 2024/3060 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06.02.2025 gününde oy birliğiyle karar verildi.