"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 15.09.2020 günü temyiz eden davacı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf davalı ..vekili Av. ..geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava; Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesinde yer alan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası olup ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davalı erkek tarafından dosyaya sunulan ve boşanma davasının açılmasından sonra tarafların arasında gerçekleştiği görüşme içeriğinden anlaşılan, görüşmeye davacı kadının araması üzerine başlanılması sebebiyle hukuka uygun delil olarak kabul edilen telefon görüşmesine ilişkin ses kaydında, davacı kadının davalıya "Seni seviyorum", "Sıfırdan yeniden başlayalım", "Yanımda olmanı istiyorum" şeklinde beyanlarda bulunduğunun, bu aşamadan sonra hoşgörü ile karşılanan dava dilekçesinde bildirilen olayların boşanma sebebi olarak kabul edilemeyeceği kanaatine varılarak davacı kadının boşanma davasının reddine karar verildiği ve davacı kadın tarafından süresinde temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine göre bir mahkeme kararında, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Bu kısım hükmün gerekçe bölümüdür. Gerekçe mahkemenin tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar, tarafların sundukları maddi vakıaların hukuki niteliği, hükmün dayandığı hukuk kuralları ve bunun nedenleri açıklanır. Yerel mahkemenin hangi delillerle sonuca ulaştığını değil, dayanılan delillerde yer alan hangi vakıanın kabul edildiğini Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklaması zorunludur. Dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında tarafların dayandıkları ve dayanmadıkları vakıaların bulunup bulunmadığı, mahkemenin dayanılmayan vakıalara ilişkin bir kabulünün olup olmadığının da denetlenebilmesi için bu hususların açıkça belirtilmesi gerekir. Somut olayda mahkeme hükmünün gerekçe bölümünde, davacı kadının, dava dilekçesinde dayanmış olduğu vakıaların hoşgörü ile karşılanması nedeniyle boşanma sebebi olarak kabul
edilemeyeceği belirtilmiş, mahkeme tarafından, gerekçeli kararında tarafların iddia ve savunmalarının özetlerine yer verilerek delillerle birlikte nasıl değerlendirildiği, dayanılan vakıaların sabit olup olmadığı incelenerek atfın gerçekleşip gerçekleşmediği hususları gerekçede tartışılmamıştır. Bu şekilde karar oluşturulması usule ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 2.540 TL vekalet ücretinin Coşkun'dan alınıp Zinet'e verilmesine,
temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.15.09.2020 (Salı)