Logo

2. Hukuk Dairesi2020/2288 E. 2020/3474 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının ve davacı erkeğin karşılıklı kusurlu davranışlarının boşanmaya sebebiyet verdiği ve tarafların eşit kusurlu oldukları, bu durumda eşit kusurlu eş lehine manevi tazminata hükmedilemeyeceği ve davalı kadının yoksulluğa düşeceğinin anlaşıldığından yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen davası, reddedilen tazminat talepleri ve yoksulluk nafakası talebi ile erkek lehine hükmedilen manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre davalı kadının aşırı kıskanç olduğu, erkeğe ayyaş dediği, erkeğin ailesine saygısız davranış gösterdiği, erkeğin ilk evliliğinden olan kızı ile erkeğin arasındaki iletişimi bozacak şekilde müdahalelerde bulunduğu; davacı erkeğin ise temyiz edilmeyerek kesinleşen kusurlu davranışları yanında, evden ayrılarak birlik görevlerini yerine getirmekten kaçındığı anlaşılmaktadır. Mahkemece kadına yüklenen diğer kusurlu davranışlara ilişkin tanık beyanlarının bir kısmı sebep ve saiki açıklanamayan yoruma dayalı beyanlar olduğu, beyanlarda geçen olaylardan sonra tarafların evliliğinin devam ettiği bu nedenle bu davranışların kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda, tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu davalı kadının ağır, davacı erkeğin az kusurlu olduklarının kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

3-Yukarıda 2. bentte de açıklandığı üzere boşanmaya neden olan olaylarda taraflar eşit kusurlu olup, birinin kusurunu diğerinin kusurundan üstün tutmak mümkün bulunmamaktadır. O halde, eşit kusurlu eş yararına manevi tazminata hükmedilemez (TMK m. 174/1). Bu durumda; davacı erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilecek yerde yazılı şekilde manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

4- Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurlu olduklarından Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi koşulları davalı kadın yararına gerçekleşmiştir.Toplanan delillerden, davalı kadının sürekli bir işi ve kendisini yoksulluktan kurtaracak düzenli bir gelirinin olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılmaktadır. Davalı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, bu yön gözetilmeden isteğin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 30.06.2020 (Salı)