Logo

2. Hukuk Dairesi2020/2388 E. 2020/3201 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yoksulluk nafakasının kaldırılması davasında verilen hükme karşı yapılan temyizin miktar itibariyle kanun yoluna kabil olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yıllık nafaka miktarının, temyiz edilebilirlik sınırının altında kalması ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427/2. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin hüküm oluşması gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakanın Kaldırılması

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de; bu Kanuna, 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddede; Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin ve bu mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar, 1086 sayılı Kanunun 5236 sayılı Kanunla yapılan değişliklikten önceki 427 ila 454'üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı” öngörüldüğünden, kararın temyizi kabil olup olmadığı 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre belirlenmelidir. Buna göre :

Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 14.07.2004 gün ve 5219 sayılı yasa ile değişik 427/2. maddesi ile, taşınır mal ve alacak davalarında temyiz edilebilirlik sınırı 21.07.2004 tarihinden itibaren 1.000 TL.'ye çıkarılmıştır. Geçici 3. maddede, 1086 sayılı Kanunun 5236 sayılı Kanunla değpişiklikten önceki 427 ila 454'ncü madde hükümlerinin uyguloanmasına devam olunacağı hükme bağlandığına göre, temyiz edilebilirlik sınırının belirlenmesinde 5236 sayılı Kanunun Ek 4. maddesindeki “yeniden değerleme oranına göre artışa” ilişkin düzenleme dikkate alınmamıştır.

Hukuk Genel Kurulunun 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında da nafaka davalarında temyiz edilebilirlik sınırının belirlenmesinde, bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceğini açıklanmıştır. Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda gerek temyiz, gerekse karar düzeltmelerde üst sınır yıllık nafaka miktarına göre belirlenmektedir.

Somut olayda hükmedilen yıllık nafaka miktarı 2.190 TL.'yi aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kalan nafaka takdirine ilişkin karar kesindir. Bu itibarla, temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, miktarı itibariyle kesin hükme yöneltilen temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 22.06.2020 (Pzt.)