"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kadın lehine hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Mahkemece, bozma öncesi verilen kararda davacı kadın yararına takdir edilen aylık 750 TL tedbir nafakası ve ortak çocuk yararına takdir edilen aylık 500 TL tedbir nafakası Dairemizin 13.12.2017 tarihli bozma ilamı ile onanarak kesinleştiği halde mahkemece bozma sonrası verilen kararda kadın ve ortak çocuk yararına artırılarak yeniden tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Kesinleşen yönler hakkında yeniden hüküm kurulması doğru değildir. Açıklanan sebeple tedbir nafakalarına yönelik hüküm kesinleştiği halde yeniden arttırılarak hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
2-Mahkemece verilen 24.12.2015 tarihli kararda davacı kadın yararına hükmedilen aylık 750 TL yoksulluk nafakası ve ortak çocuk yararına hükmedilen aylık 500TL iştirak nafakası davacı kadının temyizi üzerine miktar yönünden az olduğundan bahisle bozulmuş, mahkemece, bozmaya uyularak bu defa kadın yararına aylık 1400 TL yoksulluk nafakasına ve ortak çocuk yararına aylık 1300 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Hükmedilen miktarlar bozmanın amacına uygun olmayıp çoktur. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve hakkaniyet ölçüsü gözetilerek daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına ve iştirak nafakasına hükmedilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Mahkemece bozmadan önce kurulan ilk hükümde, davacı kadın yararına 20.000 TL maddi tazminat ve 25.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Kararın, temyizi üzerine, Dairemizin 13.12.2017 tarihli ilamı ile tazminatlar az bulunarak, hüküm bu yönlerden davacı kadın yararına bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak, davacı kadın lehine 80.000 TL maddi tazminata ve 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Yeniden kurulan hüküm bozma ilamında belirtilen ilkelere, bozmanın amacına uygun olmayıp, davacı kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat çoktur. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) tekdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1., 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.10.2020 (Salı)