"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, velayet ve tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 23.06.2020 günü duruşmalı temyiz eden davacı ... Altay ile vekili Av. ... ve karşı taraf duruşmalı temyiz eden davalı ... ile vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
b-Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "Üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK. md.339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b)'dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararım etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. İlk derece mahkemesince, tarafların ortak çocuğu 2005 doğumlu Eren’in velayeti; çocuğun yaşı, psikolojik ve sosyal gelişimi, temin edilen sosyal inceleme raporu, duruşmada alınan beyanının dikkate alındığı gerekçeleri ile davalı babaya verilmiştir. Hüküm velayet yönünden de davacı anne tarafından istinaf edilmiş olup, bu yöne ilişkin istinaf itirazı bölge adliye mahkemesince reddedilmiştir.
Davacı kadın velayet kararına yönelik istinaf dilekçesinde “Ortak çocuk Eren'in 23.06.2017 tarihli el yazılı mektubu" dayanak yaparak, çocuğun baskı altında olduğu gerekçesi ile velayetin kendisine verilmesini talep etmiştir. Velayetin kamu düzenine ilişkin olması da dikkate alınarak davacı kadının yargılamanın tüm aşamalarında velayete ilişkin sunmuş olduğu tüm delillerin bir bütün olarak değerlendirilip, davacı annenin barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumuna göre çocuğun sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel bir durumunun bulunup bulunmadığının araştırılması ve gerektiğinde psikolog, pedagog, ve sosyal çalışma uzmanlarından yeniden görüş alınmak suretiyle dosyada mevcut tüm delillerin hep birlikte değerlendirilmesinden sonra gerçekleşecek sonuca göre velayet konusunda bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/a-b bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 2.540 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna 218.50 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.23.06.2020 (Salı)