Logo

2. Hukuk Dairesi2021/2750 E. 2021/3757 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında maddi ve manevi tazminat, tedbir ve iştirak nafakası ile velayet ve kişisel ilişki konularında verilen kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek takdir edilen maddi ve manevi tazminat ile tedbir nafakası miktarının yüksek bulunması ve usuli kazanılmış hak ihlali nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan kısımların ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir.

2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat çoktur. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3-İlk derece mahkemecesince verilen ilk kararda, kadın yararına aylık 250 TL tedbir nafakasına, ortak çocuk yararına aylık 175 TL tedbir nafakasına ve aylık 225 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, bu hüküm erkek tarafından istinaf edilmiş, bölge adliye mahkemesi kararı sonrası verilen ikinci kararda ise; kadın yararına aylık 300 TL tedbir nafakasına, ortak çocuk yararına aylık 300 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmiş, ilk karar davacı kadın tarafından istinaf edilmeyerek, bu miktar yönünden davalı erkek lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu sebeple istinaf incelemesi sonrası yapılan yargılama sonucunda usuli kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde kadın yararına aylık 300 TL tedbir nafakasına, ortak çocuk yararına aylık 300 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

4-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası çoktur. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda 2. 3. ve 4. bentte gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilemesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 24.05.2021 (Pzt.)