"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı kadının açtığı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesi 28.02.2017 tarihli kararı ile ispatlanamayan kadının davasının reddine karar vermiştir. Hükme karşı davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesince, “..Cevaba cevap dilekçesinin davalı erkeğe tebliğ edilmeyip dilekçeler teatisi aşaması bitirilmeden emredici usul kurallarına aykırı davranıldığı” gerekçesiyle, hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince, bölge adliye mahkemesi kararında belirtilen usuli eksiklikler giderildikten sonra yeniden yapılan yargılama sonucunda, tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların TMK'nun 166/1.maddesi uyarınca boşanmalarına, tarafların müşterek çocuğunun velayetinin anneye bırakılmasına, davalı baba ile ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, müşterek çocuk lehine takdir edilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, davacının maddi-manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve iştirak nafakasının miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesince,”... mahkemece verilen ilk hükümde davacının, davasını ispat edemediği kabulünün yanında davacıya da her hangi bir kusur verilmemiş, hüküm davalı tarafından istinaf edilmemiştir. Dairemizin kaldırma kararından sonra davacı kadının cevaba cevap dilekçesi usulüne uygun olarak davalı erkeğe tebliğ edilmiş, davalı erkek ikinci cevap dilekçesi vermeyerek yeni bir vakıaya dayanmamıştır. Dolayısıyla davalı erkek Dairemizin kaldırma kararından sonra davacı kadının başkaca bir kusurunu iddia etmediği gibi davacı kadına kusur verilmeyen ilk kararı istinaf etmemekle davacı kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurunun bulunmadığı kesinleşmiştir. Bu durumda mahkemece yeni verilen kararda davacı kadına kusur yüklenmesi doğru olmadığı, davalı erkek, istinaf itirazında bulunmadığından mahkemece ikinci verilen karar ile ona yüklenen kusurlu davranışlar sabit hale geldiği, diğer taraftan her ne kadar davalı erkeğin isteği dışında da olsa uzun süre çocuklarına bakan ve aynı zamanda eşinin anne ve babası olan aile büyüklerine, onlar evden gidinceye kadar eve gelmemek ve onları uğurlamamak suretiyle saygısız davrandığı, davacı kadına kusur verilemeyeceği kabul edildiğinden davacı kadın boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusursuz hale geldiği” gerekçesiyle davacı kadının kusur belirlemesi ile tazminatlar ile nafakalara yönelik istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş, hüküm erkek tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince verilen 11/04/2018 tarih 2017/1679 esas 2018/905 karar sayılı kaldırma kararı emredici usul kuralarına aykırılığa ilişkin olup, emredici usul kurallarına aykırılığa ilişkin kaldırma kararından dolayı usuli kazanılmış hak doğmaz. Bilindiği üzere usul kuralları kamu düzeni ile doğrudan bağlantılı olup, taraflar yararına usulü kazanılmış hak oluşturmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 15.03.1972 gün ve 1968/1-277-176, 01.03.1995 gün ve 1995/7-641-117, 23.01.2002 gün ve 2001/1-1010-2002/1, 12.07.2006 gün ve 2006/4-519-527 sayılı kararları; Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü-2001 Baskı, cilt 5, sayfa 4771 vd). Bölge adliye mahkemesince bu durum gözetilmeden davalı erkeğin davacı kadına kusur verilmeyen ilk kararı istinaf etmeyerek davacı kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurunun bulunmadığının kesinleştiği gerekçesi yerinde olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.06.2021 (Pzt.)