Logo

2. Hukuk Dairesi2021/2870 E. 2021/4209 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarları ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun ihtiyaçları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarlarının az olduğu, ayrıca talep bulunmaması nedeniyle yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle hüküm kısmen bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Velayet -Nafaka

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından, kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminat ve nafakalar yönünden; davacı-davalı kadın tarafından ise katılma yoluyla, erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre 2015 doğumlu ortak çocuk ... 'in ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

4-Davacı- davalı kadın dava dilekçesinde kendisi için tedbir nafakası talep etmiş ancak yoksulluk nafakası talep etmemiştir. Dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması ve sonrasında da davacı-davalı kadının bu yöne ilişkin bir talebi bulunmamaktadır. Bu durumda davacı-davalı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru değildir. Taleple bağlılık ilkesine göre hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m. 26). Davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası talebi bulunmadığı halde yazılı şekilde yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4.bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 31.05.2021 (Pzt.)