Logo

2. Hukuk Dairesi2021/3407 E. 2021/4764 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının az bulunması nedeniyle, mahkeme kararının tazminat ve nafaka miktarları yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan tehdit suçunun boşanmaya etkisine ilişkin kısmın ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle dava tarihinden sonra yaşandığı dosya kapsamındaki ceza mahkemesi kararından anlaşılan “Tehdit” vakıasının davalı erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceğinin, fakat boşanmaya neden olan olaylarda yine de davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre; davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası ile ortak çocuk ... yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Bölge adliye mahkemesince Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan hususların (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.14.06.2021 (Pzt.)