"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince davaların kabulüne karar verilerek boşanmanın ferilerine hükmedilmiştir. Davacı-davalı erkek, hükme karşı kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuş ve bölge adliye mahkemesince erkeğin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Hüküm, erkek tarafından aynı nedenlerle temyiz edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesi kararında, erkeğin kadına hakaret ettiği, eşi çocuk düşürdüğünde ilgilenmediği ve evi terk ettiği; kadının da eşine olumsuz konuştuğu ve erkeğin ailesi ve arkadaşları ile görüşmesini kısıtladığı belirtilerek boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğuna hükmedilmiştir. Kadın eşe yüklenen kusurlu davranışlar kadının istinaf ve temyiz kanun yollarına başvurmaması nedeniyle kesinleşmiştir. Ayrıca, bölge adliye mahkemesince kadına yüklenen kusurlu davranışların yanında, kadının tarafların gelirlerinin üstünde harcamalar yaparak borçlandığı ve karşı davanın açılmasından önce evin kilidini değiştirdiği anlaşılmıştır. Davacı-davalı erkeğe “eşine hakaret ettiği, eşi düşük yaptığında onunla ilgilenmediği ve evi terk ettiği” kusurları yüklenmişse de; erkeğin eşine hakaret ettiğine ilişkin tanık beyanları ne zaman gerçekleştiği belli olmayan, zamanı belirsiz ifadelerdir. Yine, davacı-davalı erkeğe kusur olarak yüklenen “eşi düşük yaptığında ilgilenmeme” vakıası sonrası evlilik sürdüğünden, bu davranışın kadın tarafından affedildiği veya en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulü gerekir. Bu itibarla, “eşe hakaret etme ve düşük yaptığında ilgilenmeme” vakıalarının erkeğe kusur olarak yüklenmesi doğru bulunmamıştır. Yine, bölge adliye mahkemesi kararında erkeğin “evi terk ettiği” belirtilmişse de; kadın eş karşı davadaki ikinci dilekçesinde asıl dava dilekçesinin kendisine tebliğine kadar birlikte yaşadıklarını ve tebliğ günü evin kilidini değiştirdiğini beyan ettiğinden; terk vakıasının erkeğe kusur olarak yüklenmesi yerinde değildir. Bu durumda; boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda, eşine “araba alınmakla adam olunmuyor” diyerek onu aşağılayan, ailesi ve arkadaşları ile görüşmesini kısıtlayan, gelirinin üstünde borçlanan ve evin kilidini değiştiren davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğu anlaşılmış olup; erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğuna hükmedilmesi doğru bulunmamış ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.
2-Davacı-davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren kusurlu bir davranışı ispatlanamadığından, davalı-davacı kadının boşanma davasının reddi gerektiği halde kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki, erkeğin davasında verilen boşanma hükmü istinaf edilmeyerek kesinleşmiş böylece davalı-davacı kadının boşanma davası konusuz kalmıştır. O halde, mahkemece davalı-davacı kadının boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davadaki haklılık durumuna göre yargılama gideri konusunda bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
3-Gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları zarar gören, mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen kusursuz erkek eş yararına Türk Medeni Kanununun 174. maddesi gereğince uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken; erkeğin tazminat taleplerinin reddedilmesi ve tam kusurlu kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi yerinde görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.), (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA; temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 20.10.2021 (Çar.)