"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 19.04.2021 gün ve 2021/1812-2021/3228 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
1- Davalı-davacı erkeğin kusur belirlemesi ve velâyete ilişkin karar düzeltme itirazlarının incelenmesinde;
Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme itirazları yersizdir.
2-Davalı-davacı erkeğin diğer karar düzeltme itirazlarının incelenmesine gelince;
Tarafların karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda, her iki tarafın 13.04.2017 tarihli duruşmada boşanmak istedikleri, birbirlerinden kendileri bakımından nafaka, maddi ve manevi tazminat talepleri olmadığı yönündeki beyanları da dikkate alınarak, 04.02.2019 tarihli kararla, tarafların davalarının kabulüyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, kadın yararına ara kararla verilen tedbir nafakasının karar tarihi itibarıyla sonlandırılmasına, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Anılan karara karşı, davacı- davalı kadın tarafından kusur belirlemesi ve velâyet yönünden temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemizin 15.10.2019 tarihli ve 2019/3838 Esas, 2019/10155 Karar sayılı ilamı ile erkeğin eşine karşı fiziksel şiddet uyguladığı boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-davacı erkeğin tamamen kusurlu olduğu, velâyetin anneye verilmesine karar verilmesi gerekirken babaya bırakılmasının doğru olmadığı gerekçesiyle kusur belirlemesi ve velâyet yönünden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma üzerine yapılan yargılama sonunda, Dairemizin bozma ilamına uyulduğu belirtilerek, erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesine, ortak çocuğun velâyeti anneye bırakılarak çocuk yararına iştirak nafakası verilmesine karar verilmiştir. Hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 19.04.2021 tarihli, 2021/1812 Esas ve 2021/3228 Karar sayılı ilamı ile dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtayın bu bozma kararına uyan hukuk mahkemesi, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Mahkeme, bozma kararından dönerek direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da yeni bir hüküm kuramaz. Bu müesseseye “usuli müktesep hak” veya “usule ilişkin kazanılmış hak” denir. “usuli müktesep hak”, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay İçtihatları ile kabul edilmiş, usul hukukunun ana ilkelerindendir ve kamu düzeni ile ilgilidir. Açıkça bozmaya uyulmasına karar verilmesiyle, taraflardan birisi yararına usule ilişkin kazanılmış hak doğar. Bundan sonra mahkemenin yapacağı iş, bozma kararı uyarınca ve o doğrultuda işlem yapmak ve gerekli kararı vermekten ibarettir. Kural olarak, hakim ara kararından dönebilirse de, bozmaya uyulmasına ilişkin karar bunun istisnalarındandır. Farklı anlatımla; bozma kararına uyan mahkeme, bununla bağlıdır.
Somut olayda kusur belirlemesi ve velayet dışında kalan hükümler bozma ilamının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olup, bozma ilamına uyulduktan sonra ilk derece mahkemesince yapılacak iş; kusura ilişkin gerekçe ile velâyet ve çocuk yararına nafaka yönünden hüküm kurmaktan ibaret iken, kesinleşen konularda da yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ne var ki bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından davalı-davacı erkeğin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulüne, taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşen kısımlara yönelik olarak onama ilamının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan sebeple kesinleşen konularda yeniden hüküm kurulması yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, davalı-davacı erkeğin karar düzeltme isteminin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440-442. maddeleri gereğince kabulü ile, Dairemizin 19.04.2021 tarih ve 2021/1812 Esas, 2021/3228 Karar sayılı onama ilamının ilk hükümle temyiz edilmeyerek ve bozma ilamı dışında kalarak kesinleşen hükümler yönünden kaldırılarak, hükmün yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalı-davacının diğer karar düzeltme itirazlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oy birliğiyle karar verildi. 21.12.2021 (Salı)